VELAYET

Résultats pour "VELAYET"

Ottoman - Dictionnaire turc

VELAYET

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Veli olan kimsenin hali. Velilik, dervişlik. * Dostluk. * Sadakat. * Başkasına sözünü geçirmek. Bir şeye kudret cihetiyle bizzat mutasarrıf olmak. (Bak: Veli)
 Ottoman - Dictionnaire turc

VELAYET-İ ÂMM

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Huk: Umum mallara ve fertlere şâmil olan velayet. (Şeriat hâkimleri, kadılar ve valilerin velayetleri gibi)
 Ottoman - Dictionnaire turc

VELAYET-İ KÜBRA

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Büyük velilik. Akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan ve veraset-i nübüvvetten gelen gayet kısa, fakat yüksek olan ve tarikat berzahına uğramadan zâhirden hakikata geçen velilik mesleği. (Sahabeler gibi)(Cadde-i kübrâ, elbette velayet-i kübra sahibleri olan Sahabe ve Asfiya ve Tâbiîn ve Eimme-i Ehl-i Beyt ve Eimme-i Müçtehidînin caddesidir ki doğrudan doğruya Kur'anın birinci tabaka şâkirdleridir. M.)
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (183737k) Turkish - Germany Dict. çüş (95317k) Turkish - French Dict. açık (78429k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70361k) Turkish - French Dict. ırmak (68938k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (56766k) Turkish - French Dict. çatı (55794k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55343k) Turkish - French Dict. balık (53320k) Turkish - Germany Dict. ılım (51856k) Turkish - Germany Dict. hasır (51564k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (51328k)