unsettle

"unsettle" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

Englisch - Türkisch Wörterbuch

be unsettled about/as to

 ( Englisch - Türkisch Wörterbuch) :
... hakkında kararsız olmak, ... hakkında tereddüt içinde olmak.
 Englisch - Türkisch Wörterbuch

unsettle

 ( Englisch - Türkisch Wörterbuch) :
f. 1. (inanç, ekonomi v.b.´ni) sarsmak: It had unsettled him. Onu ruhen sarsmıştı. 2. tedirgin etmek, huzurunu kaçırmak: The news of the uprising unsettled us. Ayaklanma hakkındaki haber huzurumuzu kaçırdı. 3. yerinden çıkarmak: The earthquake unsettled the statue in the park. Deprem parktaki heykeli yerinden çıkardı. 4. bozmak: The war has unsettled our travel plans. Savaş seyahat planlarımızı bozdu.
 Englisch - Türkisch Wörterbuch

unsettled

 ( Englisch - Türkisch Wörterbuch) :
s. 1. tedirgin, huzursuz. 2. karışıklık içinde, çalkantılı; karışık: The situation´s still unsettled. Durum hâlâ karışık. unsettled political situation karışık siyasal durum. 3. kararlaştırılmamış, halledilmemiş, askıda: an unsettled matter halledilmemiş bir sorun. 4. ödenmemiş, kapanmamış: unsettled debt ödenmemiş borç. 5. değişken: unsettled weather değişken hava. 6. yerleşik olmayan. 7. meskûn olmayan: unsettled land meskûn olmayan arazi.
Die Stichwortsuche Turkish - French Dict. ılık (217353k) Turkish - Germany Dict. çüş (100713k) Turkish - French Dict. açık (83767k) Turkish - French Dict. ırmak (76726k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73740k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63477k) Turkish - French Dict. çatı (61200k) Turkish - Germany Dict. ılım (60577k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59501k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59167k) Turkish - French Dict. balık (57300k) Turkish - Germany Dict. hasır (55902k)