grudge

"grudge" Kelimesi için arama sonuçları

begrudge
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
f. 1. (bir şeyi) (birine) fazla görmek: You don´t begrudge me this vacation, do you? Bu tatili bana fazla görmüyorsun, değil mi? 2. (bir şeyi) istemeyerek vermek/yapmak: To tell you the truth, I begrudge giving those loafers a day off. O haylazlara bir gün tatil vermek zoruma gidiyor doğrusu. She begrudges every minute she has to spend away from Ufuk. Ufuk´tan ayrılmak, bir dakika da olsa, ona zor geliyor.

carry/bear/have a grudge against
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
birine karşı kin beslemek.

grudge
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
f. (bir şeyi) (birine) çok görmek; kıskanmak: Do you grudge me this? Bunu bana çok mu görüyorsun? i. kin, garaz, hınç.

nurse a grudge
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
kin beslemek. nursing bottle biberon. nursing home 1. şifa yurdu, huzurevi. 2. İng. küçük özel hastane, özel klinik.

Son Aranan Kelimeler

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Turkish - Germany Dict.

Ecological Terms Dict.

Medical Terms Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

English - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Welding Dictionary Eng - Tr

Meteorolgy Terms Dict.

Economy Terms Dict.

AVERAGE PROPENSITY TO SAVE

Çok Aranan Kelimeler

Turkish - French Dict.

ılık (214515k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (99243k)

Turkish - French Dict.

açık (82999k)

Turkish - French Dict.

ırmak (75305k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (72953k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (62625k)

Turkish - French Dict.

çatı (61015k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (59069k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (58922k)

Turkish - French Dict.

balık (56744k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (55939k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55627k)