grudge

Risultati per "grudge"

Dizionario Inglese - Turco

begrudge

 (Dizionario Inglese - Turco) :
f. 1. (bir şeyi) (birine) fazla görmek: You don´t begrudge me this vacation, do you? Bu tatili bana fazla görmüyorsun, değil mi? 2. (bir şeyi) istemeyerek vermek/yapmak: To tell you the truth, I begrudge giving those loafers a day off. O haylazlara bir gün tatil vermek zoruma gidiyor doğrusu. She begrudges every minute she has to spend away from Ufuk. Ufuk´tan ayrılmak, bir dakika da olsa, ona zor geliyor.
 Dizionario Inglese - Turco

carry/bear/have a grudge against

 (Dizionario Inglese - Turco) :
birine karşı kin beslemek.
 Dizionario Inglese - Turco

grudge

 (Dizionario Inglese - Turco) :
f. (bir şeyi) (birine) çok görmek; kıskanmak: Do you grudge me this? Bunu bana çok mu görüyorsun? i. kin, garaz, hınç.
Dizionario Inglese - Turco

nurse a grudge

 (Dizionario Inglese - Turco) :
kin beslemek. nursing bottle biberon. nursing home 1. şifa yurdu, huzurevi. 2. İng. küçük özel hastane, özel klinik.
Ricerche per parole chiave Turkish - French Dict. ılık (214508k) Turkish - Germany Dict. çüş (99242k) Turkish - French Dict. açık (82994k) Turkish - French Dict. ırmak (75298k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (72946k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (62623k) Turkish - French Dict. çatı (61014k) Turkish - Germany Dict. ılım (59060k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (58922k) Turkish - French Dict. balık (56741k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (55935k) Turkish - Germany Dict. hasır (55627k)