kötü


"kötü" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - İngilis lüğət

ayrıkotu

(Türkçe - İngilis lüğət) :
,-nu couch grass.
Türkçe - İngilis lüğət

dalakotu

(Türkçe - İngilis lüğət) :
,-nu germander.
Türkçe - İngilis lüğət

kızıllıkotu

(Türkçe - İngilis lüğət) :
,-nu comfrey.
Türkçe - İngilis lüğət

köskötürüm

(Türkçe - İngilis lüğət) :
completely paralyzed.
Türkçe - İngilis lüğət

kötü

(Türkçe - İngilis lüğət) :
1. bad. 2. worthless, poor in quality. 3. evil, wicked. 4. angrily; malevolently; maliciously. 5. colloq. really (used as an intensifier): Kötü acıyor. It really hurts. adam cin. heavy, bad man, villain. beslenme malnutrition. ye boğmak /ı/ slang to deceive, trick, cheat (someone). emilim malabsorption. günler hard times. haber tez duyulur. proverb Bad news travels fast. kadın prostitute, scarlet woman. kişi olmak to become the target of someone´s/others´ dislike, be regarded as the person who´s in the wrong. kötü angrily; malevolently; maliciously. kötü düşünmek to brood, think of troubling things. ye kullanmak /ı/ to misuse (one´s authority); to abuse, take unfair advantage of. söz insanı dininden çıkarır, (tatlı söz yılanı ininden çıkarır). proverb Harsh words only make people angry (but sweet words can charm a snake from its hole). yola düşmek/sapmak 1. to become a prostitute. 2. to stray from the straight and narrow, begin to live immorally.