Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
buyur
"buyur" Kelimesi için arama sonuçları
buyur
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
used in: etmek /ı, a/ 1. to invite (someone) into (one´s home, a room, etc.). 2. to invite (someone) to (a table spread with food).
buyurgan
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
dictator, tyrant.
buyurganlık
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
dictatorship, tyranny.
buyurma
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. ordering, decreeing. 2. honoring somebody with one´s presence.
buyurmak
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. /a, ı/ to command (someone) to (do something), order (someone) to (do something). 2. /ı/ to require one to, entail. 3. /ı/ to say (used either jocularly or in very polite speech). 4. /a/ to go into; to come into (used in very polite speech). 5. /ı/ to take; to have (used in very polite speech): Çayınızı buyurunuz! Here is your tea. Meyve buyurmaz mısınız? Won´t you have some fruit? 6. used instead of etmek in compound verbs in very formal speech: Cumhurbaşkanı beni kabul buyurdular. The president received me. Buyur? Would you mind repeating that?/I beg your pardon? Buyurun./Buyurunuz. 1. Please come in! 2. Please sit down! 3. Please help yourself!/Please have some! Buyurun cenaze namazına! We´ve had it! (said when faced with an unexpected and unpleasant situation).
««
«
1
2
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
Verkehrsschild
TECESSÜS
acalcerosis
MÜTEMALİK
KARDEŞ
kalbur üstü
Zeitgenosse
Genossenschaft
bildirge
sakinleşmek
jeopolitik
ANİ KUVVETLİ YAĞMUR
Çok Aranan Kelimeler
ılık (179656k)
çüş (94954k)
açık (77940k)
İNDÎ (70091k)
ırmak (67617k)
naşî (55772k)
çatı (55578k)
HÂDİS (54917k)
balık (52935k)
ılım (51411k)
hasır (51051k)
rêsî (50865k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara