bulaşık

"bulaşık" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - İngilis lüğət

bulaşık

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
1. dirty dishes. 2. smeared, bedaubed, soiled; tainted. 3. disreputable, suspect, shady, unlawful, improper. 4. clinging, annoying, pestiferous. bezi dishcloth, dishrag. deniz mined waters. gemi ship with a bad bill of health. iş something unlawful, shady piece of business. makinesi dishwasher (machine). patenti foul bill of health. suyu dishwater. suyu gibi (tasting or looking) like dishwater.
 Türkçe - İngilis lüğət

bulaşıkçı

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
dishwasher (person).
 Türkçe - İngilis lüğət

bulaşıkçılık

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
dish washing.
 Türkçe - İngilis lüğət

bulaşıkhane

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
scullery.
 Türkçe - İngilis lüğət

bulaşıklık

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
dish drainer, drainer.
Çox Axtarılan Sözlər Turkish - French Dict. ılık (218035k) Turkish - Germany Dict. çüş (100821k) Turkish - French Dict. açık (83859k) Turkish - French Dict. ırmak (76959k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73906k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63586k) Turkish - French Dict. çatı (61244k) Turkish - Germany Dict. ılım (60878k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59788k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59229k) Turkish - French Dict. balık (57383k) Turkish - Germany Dict. hasır (55954k)