basın

"basın" Kelimesi için arama sonuçları

basın
(Türkçe - İngilis lüğət) :
press, newspapers. ataşesi press attaché. toplantısı press conference.

basınç
(Türkçe - İngilis lüğət) :
pressure. düşüren antihypertensive.

basınçölçer
(Türkçe - İngilis lüğət) :
barometer.

başlı başına
(Türkçe - İngilis lüğət) :
all by itself, on its own, in itself, of itself; in his/her own right: Binanın ısıtılması başlı başına bir sorun. The heating of the building is a problem all on its own.

eşbasınç
(Türkçe - İngilis lüğət) :
1. isobar. 2. isobaric. eğrisi isobar, isobaric line.

Son Axtarılan Sözlər

Turkish - English Dict.

Medical Terms Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Welding Dictionary Tr - Eng

basınç regülatörü

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

liquidity

Çox Axtarılan Sözlər

Turkish - French Dict.

ılık (192015k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (96062k)

Turkish - French Dict.

açık (79153k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (71038k)

Turkish - French Dict.

ırmak (71031k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (57837k)

Turkish - French Dict.

çatı (56599k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (56110k)

Turkish - French Dict.

balık (53682k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (53165k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (52362k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (52221k)