tickle

Risultati per "tickle"

be tickled
(Dizionario Inglese - Turco) :
k. dili 1. son derece memnun olmak: I´m tickled to hear they´re coming. Geleceklerini duymak beni son derece memnun etti. 2. çok eğlenmek, çok gülmek.

give one a tickle in one´s throat
(Dizionario Inglese - Turco) :
-e gıcık vermek, -i gıcıklamak.

give s.o. a tickle
(Dizionario Inglese - Turco) :
birini gıdıklamak.

have a tickle in one´s throat
(Dizionario Inglese - Turco) :
(birinin) boğazı gıcıklanmak, gıcık duymak.

stickler
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. for (belirli bir konuda) titizlik gösteren kimse.

Ultima parole cercate

English - Turkish Dict.

Economy Terms Dict.

THEORY OF SECOND BEST

Turkish - Germany Dict.

Turkish - English Dict.

Medical Terms Dict.

Turkish - Spanish Dict.

Religious Terms Dict.

Medical Terms Dict.

Economy Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

teorik

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (214811k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (99535k)

Turkish - French Dict.

açık (83250k)

Turkish - French Dict.

ırmak (75604k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73132k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (62848k)

Turkish - French Dict.

çatı (61053k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (59402k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (58961k)

Turkish - French Dict.

balık (56819k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (56529k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55682k)