straight

Résultats pour "straight"

Ordinateur, Internet Glossaire

straight joint

 (Ordinateur, Internet Glossaire) :
düz ek (kablo)
 Anglais - Turc Dictionnaire

be straight with

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
(biriyle) doğru/yalansız konuşmak; (birine) doğru söylemek.
Anglais - Turc Dictionnaire

drink s.t. straight

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
(içkiyi) sek içmek.
Anglais - Turc Dictionnaire

get s.t. straight

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
1. bir şeyi doğru anlamak: Have you got this straight now? Şimdi bunu doğru anladın mı? 2. (bir yeri) bir düzene/düzenli bir hale sokmak.
Anglais - Turc Dictionnaire

go straight

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
1. düz/doğru gitmek. 2. doğru yoldan ayrılmamak, ahlaklı bir şekilde yaşamak.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (178696k) Turkish - Germany Dict. çüş (94946k) Turkish - French Dict. açık (77937k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70090k) Turkish - French Dict. ırmak (67307k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55764k) Turkish - French Dict. çatı (55576k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54894k) Turkish - French Dict. balık (52916k) Turkish - Germany Dict. ılım (51387k) Turkish - Germany Dict. hasır (51049k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50844k)