settle


Risultati per "settle"

Dizionario di Economia

BANK FOR INTERNATIONAL SETTLEMENTS

(Dizionario di Economia) :
ULUSLARARASI ÖDEMELER BANKASI1930'da İsviçre'de Avrupa Merkez Bankalarının bankası olarak faaliyette bulunmak amacıyla kurulmuş bir bankadır.
Dizionario Inglese - Turco

after the dust has settled

(Dizionario Inglese - Turco) :
1. toz dağıldıktan sonra. 2. ortalık sakinleşip herkes kendine geldikten sonra, ortalık yatıştıktan sonra.
Dizionario Inglese - Turco

be unsettled about/as to

(Dizionario Inglese - Turco) :
... hakkında kararsız olmak, ... hakkında tereddüt içinde olmak.
Dizionario Inglese - Turco

Dust has settled on everything.

(Dizionario Inglese - Turco) :
Her şey tozlandı.
Dizionario Inglese - Turco

settle

(Dizionario Inglese - Turco) :
f. 1. (insanları) (bir yere) yerleştirmek; (insanları) (boş bir yere) iskân etmek; -e yerleşmek. 2. (bir şeyi) (bir yere) oturtmak; -e oturmak: He settled himself in his armchair. Koltuğuna oturdu. 3. (kuş) konmak. 4. (sinirleri) yatıştırmak; (mideyi) rahatlatmak; yatışmak; rahatlamak. 5. (binada) tasman meydana gelmek: This building has settled a little. Bu binada ufak çapta bir tasman meydana geldi. 6. (kahveyi) berraklaştırmak. 7. (sıvının içindeki katı maddeleri) çökeltmek. 8. (sıvının içindeki katı maddeler) çökelmek. 9. (kuru bir maddeyi) çökertip sıkıştırmak. 10. (kuru bir madde) çöküp daha sıkışık olmak. 11. karar vermek, kararlaştırmak. 12. (bir anlaşmazlığı/davayı) halletmek, çözmek: He settled with her for five hundred million liras. Beş yüz milyon lira için onunla olan anlaşmazlığı halletti.