Somut.
Somut.
(Fəlsəfə Sözlüğü) :
(Os. Müşahhas, Fr., Al. Concret, İng. Concrete, İt. Concreto). Bir nesneyi meydana getiren çeşitli yanları arasındaki ilişkiler ve bunların kavramlarda yansıması... Somut, hem duyularla kavranan bütünsel gerçeği, hem de bu gerçeğin insan bilincinde gerçekleşen hakikatini dilegetiren bir kavramdır. Bilimsel bilgi sürecinde nesnenin somutluğu'ndan yola çıkılıp bilginin somutluğu'na varılır. İdealist felsefede somut'a karşıt bir kavram olarak ve sadece düşünceyle kavranan'ı dilegetirdiği ileri sürülen soyut, diyalektik felsefede sınırlı bilgi anlamını verir. Daha açık bir deyişle idealist felsefede sadece düşüncede bulunan soyut, diyalektik felsefede bir bilgi biçimi olarak eksik olanın ya da eşdeyişle parçanın nesnel gerçekliğini de yansıtır. Bilimsel bilgi sürecinde nesnenin somutluğundan somut bir bilgiye varabilmek (eşdeyişle nesnenin somutluğunu kavramlarda yansıtabilmek) için soyuttan somuta gidilir. Bu demektir ki nesnenin somutluğundan yola çıkılır, o nesne parçalarıda ve parçaları arasındaki ilişkilerde de tanınır, nesnenin bütün bütün yanlarını ve özelliklerini yansıtan kavramlar elde edilir, bu kavramlardan bir kavramlar sistemi meydana getirilir ve nesnel somutluk kavramsal somutluk olarak yeniden kurulur. Bu bilgi süreci somuttan soyuta gidilmesini de içerir, çünkü bütünün bilinmesi parçanın bilinmesini gerektirdiği gibi parçanın bilinmesi de bütünün bilinmesini gerektirir. Bilimsel bilgi, nesnel gerçekliğin kavramlarda yansımasıdır. Ama bu kavramlar idealist felsefenin soyutlama anlayışında olduğu gibi nesnel gerçeklikten soyutlanmış kavramlar değil, nesnel gerçekliği yansıtan kavramlardır. Diyalektik felsefede soyutun somutlanması demek, nesnenin kavramlaştırılması demektir. Bu da onun bilgi düzeyine yükseltilmesini dilegetirir. bkz. Soyut, Soyutlama.