Sonlu.
Sonlu.
( Philosophische Wörterbuch) :
(Os. Mütenahi, Fr. Fini, Al. Endlich, İng. Finite, İt. Finito). Ölçüsü ve sınırı olan... Antik çağ Yunan düşüncesinde sonlu saltık, belli ve belirli, tek olan, gerçekten var olan anlamındadır. Bunun karşıtı olan sonsuz da saltık olmayan belirsizi, boşluğu, kuruntudan ibaret bulunanı anlatır. Sonculuk akımından beliren sonluluk düşüncesi felsefe alanında önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin ışıkçı, Arap düşünürü İbni Tufeyl (?-1186), Hayy ibni Yakazan adlı yapıtında, ıssız bir adada kendisini yetiştiren kendi kendine doğmuş (tenasülü binefsihi) Hayy'in sonluluk düşüncesine nasıl vardığını şöyle analtır: Kıpırdayabilenler birgün kıpırdayamaz oluyorlar. Şu halde bütün kıpırdayabilenler sonludurlar. Gök de sonlu olmalıdır. Görünen yüzü sonlu olduğu gibi görünmeyen yüzünün de sonlu olması gerekir. Çünkü Hayy, göğe iki değnek saplayabildiğini, bu değneklerin göğün görünmeyen yüzüyle birlikte sonsuzluğa doğru uzanabildiklerini düşünebilir ama bu değneklerden birini kırabilir de.Sonsuzluğa gittiklerinden ötürü birbirlerine eşit olmaları gereken bu değneklerden biri kırılabilmekle bu eşitliği bozar. Öbür uçları sonsuzluğa gittiği düşlenen bu değnekler, birinin kırılmasıyle hem eşit hem de eşit olmayan bir duruma gireceklerdir ki böyle bir durum düşünülemez, çelişiktir. Öyleyse yerdekiler gibi göktekilerin de sonlu olmaları gerekir... Diyalektik felsefede sonlu ve sonsuz kavramları, evrenin karşıt yanlarını belirten bağımlı kavramlardır. Evren sonsuzdur, ama bu sonsuzluk sayısız sonlularda belirir. Zaman ve uzay bakımından sınırlı olarak var olan sayısız sonlular, özdeksel niteliklerinden ötürü sonsuzluğu da içlerinde taşırlar. bkz. Sonsuz, Özdek, Evren, İlksizlik ve Sonsuzluk.