Herakleitosçuluk.
Herakleitosçuluk.
( Philosophische Wörterbuch) :
(Os. Herakles'in mezheb-i felsefîsi, Fr. Heracleitisme). Herakleitos'un öğretisi... Efes'li Herakleitos, antık çağ Yunan düşüncesinin en parlak zekâsıdır. Devim ve değişmenin doğasal ve insansal yapıdan temel olduğunu ilkin o görmüş, eytişimsel düşünceyi ilkin o gerçekleştirmiştir. Günümüze 330 kısa parçası kalan, düzyüzıyla yazdığı Evrene Dair adlı yapıtı ilk gerçek felsefe yapıtı sayılır. Evreni, ne tanrıların ne de insanların yapmış olmadığını açıkça ileri sürmüştür; "dünyü birdir, ne bir tanrı ne de bir insan tarafından yaratılmıştır, bir yasaya göre yanan ve bir yasaya göre sönen ve başı sonu olmayan canlı bir ateştir" der. Felsefesi, tümüyle bir sürkli akış öğretisidir; "bütünle bütün olmayan, birlik olanla ikilik olan, anlaşma ve anlaşmazlık, bütün şeyler..." der. o, bu evrensel birliğin logos kavramıyla dilegetirir; "logos insanların hepsinde ve her şeyde ortaktır, ortaklaşa olana uymalı. Ama logos ortaklaşa olduğu halde çokluk kendilerine özgü düşünceleri varmış gbi yaşar. Nasıl ateşe yaklaştırılan kömürler başkalaşarak ateşlenirler ve ateşten uzaklaştırılanlar kömürleşirlerse insan da ortaklaşa olanın ardından gitmekle logos'tan pay alır, ardından gitmezse logos'suz kalır" der. Varlıkların oluşumunu ve değişimini savaş (Yu. Polemos) gerçekleştirir, bu savaş hem birbirleriyle çatışan ve hem de yanı zamanda birbirlerini destekleyen karşıtların çatışmasıdır; "savaş bütün şeylerin babasıdır, savaşın ortaklaşa ve herkes için olduğunu ve her şeyin kavgaya ve zorunluğa göre olduğunu bilmek gerek"der. Bu oluş, zorunlu'dur. Bu zorunlu ve sürekli akış içinde evrensel birilik belirir; "aynı şeydir yaşayanla ölmüş uyanıkla uyuyan, gençle yaşlı. Çünkü bunlar değişince ötekilerdir ve ötekiler değişince de bunlardır. soğuk ısınır, sıcak soğur, yaş kurur, kuru nemlenir" der. Bütün bunlar bir ve aynı özdeksel temelin, ateş (Yu. Pyr)in değişimleridir, var olan her şey onun değişik görünüşleridir; "evreni ateş oluşturur, evren daima yaşayan ber ateştir ve öyle kalacaktır" der. Bu sözüyle, aynı zamanda, sürekli olarak devimli ve değişken özdeğin daima canlı olduğunu açıklar. Her şey, her an yeni'dir; "güneş her gün yenidir" der, "aynı ırmağa iki kez girilemez" der. Bu yenilik, bir ve aynı şeyin sürekli olarak değişme'lerinden meydana gelir; "ruhlar için ölüm su olmaktır, su için de ölüm toprak olmak, topraktan ise su olur, sudan da ruh. Uyanıklar için bir tek ve ortaklaşa dünya" der. Varlık bu sürekli devim'den ayrılamaz, ne var ki bu öz'ü ve gerçek'i ancak bilgeler görebilirler, bilge olmayanlarsa biçim ve görünüş'e aldanırlar; "deniz en iyi ve en kötü sudur, balıklar için içilir ve kurtarıcı, insanlar için içilmez ve yok edici. eşekler altın yerine saman alırlar, domuzlar arık sudan çok çirkeften hoşlanırlar, öküzler bahtlıdırlar bezelye bulduklarında, kümes hayvanları tozda yıkanır. Aptal insan logos karşısında her aman şaşkın bakınır, köpekler tanımadıklarına havlarlar" der. Evrensel birlik, çatışmalar ve çelişmelerle sürüp giden bir oluşma içinde, evrensel bir uyum (Yu. Aion) içinde sürekli bir devim'dir; "olduğu yerde kalan hiç bir şey yok. Aynı ırmaklara girenlerin üstüne hep başka başka sular akar.aynı ormaklara hem giriyoruz hem girmiyoruz, hem biziz hem değiliz" der. Bu katıksız ve çok açık bir eytişim anlayışıdır. Herakleitos, insanları, eytişim dışı metafizik öğretilere karşı uyarır, "Homeros kamçılanmaya lâyıktır, insanlar görünüşleri Helenlerden daha iyi tanıyan Homeraos gibi aldanmışlardır. Çok şey bilme akıllı olmayı öğretmez, öyle olsa Hesiodos'a, Pitagoras'aayrıca Ksenofanes'e ve Hekataios'a da öğretirdi, çoğunun öğretmeni olan Hesiodos günon ve gecenin bir ve aynı şey olduğunun tanıyamamıştır. Putagoras herkesten çok soruşturma ve arasıştırmalarda bulunmuştur, çok şey bilme yani oyun etme. Pitagoras yalanların başıdır" der. Görüldüğü gibi, çağdaş bilim ve düşüncenin bütün kavramları Herakleitos'un parlak sezişlerinden yola çıkmıştır. Özdeğin kendiliğinden devimselliği, devim ve değişmenin çatışmalarla gerçekleştiği, varlığın çatışmalarla gelişerek sürekli bir oluş halinde bulunduğu, evrensel birlik ve bağımlılık, zorunlu oluş, evrenin özdeksel bir temelden oluştuğu, özle biçimin ve görünüşle gerçeğin karşıtlığı ve bu karşıtlıkta özün ve gerçeğin temel olduğu vb. gibi günümüz bilim ve düşüncesinin temel öğelerinin gerçek babası Herakleitos'tur. Hegelcilik ve onu idealist kabuğundan sıyıran Marksçılık bu sağlam temel üstünde yükselmiştir. Hegel "Herakleitos'un tek sözü yoktur ki onu logik'ime almamış olayım" der. Nietzsche de şöyle demiştir: "Dünyaya her zaman gerçek gerekecek, öyleyse her zaman Herakleitos gerekecek". Herakleitosçuluk, tek sözle devim demektir. Metafizik öğretilerdeki devim öğeleri bile Herakleitosçuluk deyimiyle dilegetirilir, örneğin Bergsonvâri Herakleitosçuluk (Fr. L'Heracliteisme Bergsonien) denir. bkz. Deyi, Devim, Hegelcilik, Marksçılık, Eytişim, Eytişimsel Özdekçilik, Eytişim Yöntemi.