İMSAL


"İMSAL" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

ILGIMSALGIM

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Sıcak mevsimlerde çöl veya ovalarda, buharın yayılmasıyla uzaktan su gibi görünen yer. Serap, pusarık.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

İMSAL

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Boşuboşuna sarfetme, lüzumsuz yere harcama. Har vurup harman savurma.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

İSTİMSAL

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Misal edinmek. Örnek tutmak.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

TECELLİ-İ TİMSAL

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Suretlerin tecellisi.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

TİMSAL

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Resim, suret, sembol, nümune. Tasvir. Bir şeyi başka bir şeye benzetmek. Heykel.(Cam, su, hava, âlem-i misal, ruh, akıl, hayal, zaman vesâire gibi, tecelli-i timsal akislere mahal ve mazhar olan çok şeyler vardır. Maddiyat-ı kesifenin timsalleri hem münfasıl, hem ölü hükmündedirler. Çünkü asıllarına gayr oldukları gibi, asıllarının hâsiyetlerinden de mahrumdurlar. Nurânilerin timsalleri ise, asıllarıyla muttasıl ve asıllarının hâsiyetlerine mâlik ve asıllarına gayr değillerdir. Binaenaleyh Cenab-ı Hak, şemsin hararetini hayat, ziyasını şuur, ziyadaki renkleri duygu gibi yapmış olsa idi, senin elindeki âyinede temessül eden şemsin timsali seninle konuşacaktı. Çünkü o timsalinde oldukça harareti, ziyası, renkleri olurdu. Hararetiyle hayat bulurdu, ziyasiyle şuurlu olurdu. Renkleri ile de duygulu olurdu. Böyle olduktan sonra, seninle konuşabilirdi. Bu sırra binaendir ki, Resul-i Ekrem (A.S.M.) kendisine okunan bütün salâvat-ı şerifeye bir anda vâkıf olur. M.N.)