KÂNİ


Résultats pour "KÂNİ"

Ottoman - Dictionnaire turc

BECAYİŞ-İ MEKÂNÎ

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
f. Yer değiştirme. Mekân değişikliği.
Ottoman - Dictionnaire turc

DELİL-İ İMKÂNİ

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
İmkâna âit olan delil. $âyeti ile işaret edilmiştir. Bu delilin hülâsası: "Kâinatın ihtiva ettiği zerrelerden her birisinin gerek zâtında, gerek sıfatında, gerek ahvâlinde ve gerek vücudunda gayr-i mütenahi imkânlar, ihtimâller, müşkülâtlar, yollar, kanunlar varken; birdenbire o zerre gayr-i mütenâhi yollardan muayyen bir yola süluk eder. Ve gayr-i mahdut hâllerden bir vaziyete girer. Ve gayr-i ma'dut sıfatlardan bir sıfatla vasıflanır. Ve doğru bir kanun üzerine mukadder bir maksada, harekete başlar ve vazife olarak uhdesine verilen herhangi bir hikmet ve bir maslahatı derhal intac eder ki, o hikmet ve o maslahatın husule gelmesi ancak o zerrenin o çeşit hareketiyle olabilir. Acaba o kadar yollar ve ihtimaller arasında o zerrenin mâcerası, lisan-ı hâliyle, Sani'in kasd ve hikmetine delâlet etmez mi?İşte her bir zerre, müstakillen kendi başıyla Sâni'in vücuduna delâlet ettiği gibi, küçük büyük herhangi bir teşekküle girerse veya herhangi bir mürekkebe cüz' olursa, girdiği ve cüz' olduğu o makamlarda kazandığı nisbete göre Sâni'ine olan delâletini muhafaza eder. İ.İ.)
Ottoman - Dictionnaire turc

EKANİM

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
(Uknum. C.) Asıllar, rükünler, zatlar.
Ottoman - Dictionnaire turc

EKANİM-İ SELÂSE

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Üç unsur. (Bak: Teslis)
Ottoman - Dictionnaire turc

FEVKANÎ

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Üst, üst tarafta, üstteki.