İLAVE
İLAVE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: İlâvât) Katma, ek yapma, arttırma, zam. * Bir kitabın sonuna gerek yazarı ve gerek başkası tarafından sonradan eklenen kısım. Zeyil. * Bir gazetenin çıkardığı sayıdan başka ona ek olarak ve ayrıca çıkardığı sayı. * İmzadan sonra mektubun altına yazılan şey.
İLÂVETEN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İlâve olarak, ekliyerek, katarak, arttırarak.
SECDE-İ TİLÂVET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kur'an okurken veya dinlerken secde âyeti dinlenir veya okunursa secdeye kapanmak vâcibdir. Okuma secdesi mânasiyle bu isim verilmiştir. Abdestli ve bulunduğu yer temiz olmak şartiyle kıbleye müteveccihen secde edilir. (Kur'an-ı Kerim'de, 7, 13, 16, 17, 19, 22, 25, 27, 32, 38, 41, 53, 84 ve 96. Surelerde olmak üzere 14 yerinde secde âyeti vardır.)
TİLAVET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Okumak. Takib etmek, arkasına düşmek.
TİLAVET-İ KUR'ÂN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kur'an-ı Kerim'i usulüne göre okumak, mânâsını tefekkür etmek.