SADARET

Results for "SADARET"

HÂTEM-İ SADARET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Padişahın sadrazamlarda bulunan mührü. Buna "hâtem-i vekâlet", "hâtem-i şerif" veya "mühr-i hümayun" da denilirdi. İlk zamanlar yüzük şeklinde idi ve parmağa takılırdı. Sonraları zincire bağlı olarak sadrazamlar, boyunlarına asarlardı. Bundan ayrılmak, vazifeden azledilmek demek olduğu için; mühürü hamamda bile boyunlarında taşıyan sadrazamlar vardı. (O.T.D.S.)

SADARET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vezirlik, başvezirlik. Osmanlı Devleti zamanında Başvekillik makamına verilen isim. * Öne geçme, başta bulunma.

SADARET-PENAH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Sadrazam bulunan kimse.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

be overwhelmed with

Computer and Internet

radiation pattern

Spanish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Computer and Internet

filter attenuation band

Ottoman - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Dictionary of Names

Medical Terms Dict.

Medical Terms Dict.

Philosophy Terms Dict.

Nitelik.

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (223682k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101984k)

Turkish - French Dict.

açık (85272k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77873k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74560k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64488k)

Turkish - French Dict.

çatı (62200k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (62007k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60709k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60111k)

Turkish - French Dict.

balık (58244k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56681k)