NECASET

Résultats pour "NECASET"

Ottoman - Dictionnaire turc

NECASET

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Pislik, kazurat, murdarlık. (Bak: Habes)
 Ottoman - Dictionnaire turc

NECASET-İ GALİZA

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Pisliği hakkında şer'î bir delil mevcut olup hilâfına başka bir delil bulunmayan necasettir. ( Lâşe gibi)
Ottoman - Dictionnaire turc

NECASET-İ GAYR-İ MER'İYE

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Câmid, bir hacmi olmayan veya bulaştığı yerde görülmeyen herhangi bir pis maddedir. Görünmez halde olan pisliktir. (İdrar gibi)
 Ottoman - Dictionnaire turc

NECASET-İ HAFİFE

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Hanefî mezhebine göre pis olduğuna dair şer'î bir delil mevcud olan şeydir. Diğer bir tabire göre murdar olmadığı rivayet edilen şeydir. (Eti yenen hayvanların bevilleri gibi.) Bedenin veya elbisenin dörtte birinden az miktarı namaza mani olmaz.
 Ottoman - Dictionnaire turc

NECASET-İ KALİLE

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Katı şeylerden ise miskalden; sıvı ise el ayası sahasından geniş olan necaset, namaza mânidir. Bu miktardan fazlası necaset-i galizadır.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (182881k) Turkish - Germany Dict. çüş (95229k) Turkish - French Dict. açık (78323k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70311k) Turkish - French Dict. ırmak (68697k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (56708k) Turkish - French Dict. çatı (55730k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55207k) Turkish - French Dict. balık (53259k) Turkish - Germany Dict. ılım (51807k) Turkish - Germany Dict. hasır (51364k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (51263k)