NECASET

"NECASET" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

NECASET

 (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Pislik, kazurat, murdarlık. (Bak: Habes)
 Osmanlıca - Türkçe Sözlük

NECASET-İ GALİZA

 (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Pisliği hakkında şer'î bir delil mevcut olup hilâfına başka bir delil bulunmayan necasettir. ( Lâşe gibi)
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

NECASET-İ GAYR-İ MER'İYE

 (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Câmid, bir hacmi olmayan veya bulaştığı yerde görülmeyen herhangi bir pis maddedir. Görünmez halde olan pisliktir. (İdrar gibi)
 Osmanlıca - Türkçe Sözlük

NECASET-İ HAFİFE

 (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Hanefî mezhebine göre pis olduğuna dair şer'î bir delil mevcud olan şeydir. Diğer bir tabire göre murdar olmadığı rivayet edilen şeydir. (Eti yenen hayvanların bevilleri gibi.) Bedenin veya elbisenin dörtte birinden az miktarı namaza mani olmaz.
 Osmanlıca - Türkçe Sözlük

NECASET-İ KALİLE

 (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Katı şeylerden ise miskalden; sıvı ise el ayası sahasından geniş olan necaset, namaza mânidir. Bu miktardan fazlası necaset-i galizadır.
Çok Aranan Kelimeler Turkish - French Dict. ılık (217284k) Turkish - Germany Dict. çüş (100702k) Turkish - French Dict. açık (83757k) Turkish - French Dict. ırmak (76689k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73708k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63454k) Turkish - French Dict. çatı (61195k) Turkish - Germany Dict. ılım (60540k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59474k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59165k) Turkish - French Dict. balık (57289k) Turkish - Germany Dict. hasır (55897k)