FAZILE

Results for "FAZILE"

FAZILE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C: Fevâzıl) İnsandan başkalarına da geçebilen huy, haslet.

FAZİLET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dinî ve ahlâkî vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece. Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah olmasına sebep olan keyfiyet. (Zâta mahsus hasletin cem'i "fazâil" dir. Şecaat, in'am ve ihsan gibi, müteaddid meziyete dair faziletlerin cem'i "fevâzıl"dır.)

FAZİLETFÜRUŞ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kendini faziletli göstermeğe çalışan. Fazilet satan.

FAZİLETMEÂB
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Faziletin sığınağı olan kimse, yâni çok faziletli.

FAZİLETMEND
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Faziletli, iyi huylu.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Economy Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

put an animal out of its misery

Turkish - Kurdish Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

çökmek

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (242058k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (109209k)

Turkish - French Dict.

açık (92793k)

Turkish - French Dict.

ırmak (86337k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (80948k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (73625k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (70759k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (68535k)

Turkish - French Dict.

çatı (67184k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (64724k)

Turkish - French Dict.

balık (63453k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (62750k)