DÂHİL

Results for "DÂHİL"

A'ZA-YI DÂHİLİYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İç organlar.

DAHÎL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yabancı, sığınan, sığınmış. Muhacir. * Birisinin içyüzü, niyet ve mezhebi. Dâhil ve içerde. Birisinin bütün gizli ve sırlı işlerine vâkıf olan dost ve hemdemi. * Evvelâ alâkasız olup sonradan bir cemaate dâhil olan. * Edb: Başka bir dilden olup, sonradan diğer bir dile geçen kelime. * Tıb: Vücud âzalarında birbirine girmiş ve sokulmuş olan mafsallar.

DÂHİL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İçeri. İç. İçinde. İçeri girmiş.

DAHİLE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Devâhil) Bir şeyin içi, içyüzü.

DAHİLEK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yalvarırım, sana sığınırım, sana güvenirim (meâlinde.)

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

transparent transmission

Computer and Internet

a priori distribution

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - French Dict.

Turkish - French Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

elemental

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (222245k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101903k)

Turkish - French Dict.

açık (85135k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77768k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74491k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64319k)

Turkish - French Dict.

çatı (62098k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61897k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60590k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60024k)

Turkish - French Dict.

balık (58159k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56431k)