SEYYİD
SEYYİD
(Glosario Islámica) :
1. Efendi.Genç olarak Cennet'e girenlerin Seyyidi Hasen ve Hüseyin'dir." (Hadîs-işerîf-Üsüd-ül-Gâbe)2. Hazret-i Hüseyin'in neslinden (soyundan) gelenler.Seyyidlerin bulunduğu bir memlekette ben oturamam. Zîrâ Resûlullah'a sallallahü aleyhi vesellem bağlı bir nesebden (soydan) gelmenin şerefini taşıyanlara lâyık oldukları tâzimi (hürmeti)gösterememekten korkuyorum. (Ubeydullah-ı Ahrâr)Seyyidler, İmâm-ı Hasen'in torunları olan şerîflerden daha üstündür. Osmanlı Devletizamânında Haleb'de seyyidlere ve şerîflere mahsûs bir mahkeme vardı. Bütün evlâdları oradakayıtlı olup, yalancılar seyyidlik iddiâ edemezdi. Seyyidlerin kıymeti bil inmeli, hürmette vehizmette kusûr edilmemelidir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Seyyid-ül-Enâm
(Glosario Islámica) :
Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın lakablarından biri. Beşerin yâniinsanların efendisi, en yükseği.Seyyid-ül-enâm Muhammed aleyhisselâm, her zamanda, her memlekette, yâni dünyâyaratıldığı günden, kıyâmet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların, herbakımdan en üstünüdür. Hiç kimse, hiçbir bakımdan O'nun üstünde değildir. Bu, güç birş eydeğildir. Dilediğini yapan, her istediğini yaratan, O'nu böyle yaratmıştır. Hiçbir insanın O'numedh edecek gücü yoktur. Hiçbir insanın, O'nu tenkîd edecek iktidârı yoktur. Allahü teâlâhadîs-i kudsîde; "Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım!" buyuruyor. (S. Abdülhakîm Arvâsî)
Seyyid-ül-İstiğfâr
(Glosario Islámica) :
Duâ ve istiğfârların başı. İstiğfâr duâlarının büyüğü. Allahü teâlâdan günâhın bağışlanmasınıistemek için yapılacak duâların en üstünü, en kıymetlisi."Allah'ım! Sen benim Rabbimsin. İbâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın.Beni sen yarattın; şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, ezelde sana verdiğimahd ü mîsâk (Allahü teâlâ, rûhları yarattığında; "Elestü bi Rabbiküm - Ben si zin Rabbiniz değilmiyim?" diye sorduğunda, rûhların; "Kâlû belâ - Evet Rabbimizsin" dediği günkü verdiğim söz)ve vâ'dim üzerinde duruyorum. Yâ Rabbî! İşlediğim günâhların şerrinden sanasığınıyorum. Bana lütuf ve ihsân buyurduğun nîmetleri ikrâr ve îtirâf ederim (kabûlederim). Günâhımı da îtirâf eylerim. Beni affet Allah'ım! Zîrâ senden başka günâhlarıkimse affedemez." İşte her kim bu seyyid-ül-istiğfâr duâsını (ihlâs ile, sevâb ve fazîletineinanarak) gündüz okuyup, o gün akşam olmadan ölürse, o kimse Cennetlik olur. Her kimde sevâb ve fazîletine inanarak gece okur da, sabah olmadan ölürse, o kimse de Cennetehlindendir." (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî)
Seyyid-ül-Mürselîn
(Glosario Islámica) :
Muhammed aleyhisselâmın lakablarından. Gönderilmiş olan peygamberlerin önderi,efendisi.Seyyid-ül-mürselîn sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bir kimse, bir günâh yapmakistese ve sonra Allah'tan korkup, onu terk eylese, Hak teâlâ hazretleri, o kula iki Cennetihsân eder. (Hadîs-i şerîf-Ey Oğul İlmihâli)Allahü teâlânın rızâsına; Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdıyla yâni Resûlullah efendimizin veO'nun sohbetinde yetişen Eshâb-ı kirâmın yolunda olmakla, onların bildirdiklerine taminanmakla kavuşulur. Bu doğru îtikâd (inanış) her şeyden kıymetli ve kaz anılan şeylerin enüstünüdür. Kim bu doğru îtikâda sâhib olursa, bütün şerefleri ve üstünlükleri toplamış olur.Cennet kapıları, bu îtikâda sâhib olmakla açılır. Dünyâ ve âhirette üstünlük onunladır.Peygamberler bunun için gönderilmiş olup, onların sonuncusu Seyyid-ül-mürselîn Muhammedsallallahü aleyhi ve sellemdir. (Serahsî)
Seyyid-üs-Sakaleyn
(Glosario Islámica) :
Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın lakablarından. İnsanların ve cinlerinefendisi, iki cihânın seyyidi Muhammed aleyhisselâm.Hak teâlâ kullarını Cennet'e dâvet edip cemâlini (güzelliğini) müşâhede etmelerini(görmelerini) vâd eyledi. Bu devletin ele geçmesine Seyyid-üs-Sakaleyn efendimiz hazretlerinivâsıta kıldı. O'nu (sallallahü aleyhi ve sellem) mîrâca götürmesi sebeple rinden vehikmetlerinden bir sebep ve hikmet de bu olsa gerektir. (Harâitî)