Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
tick 2
"tick 2" Kelimesi için arama sonuçları
stick 2
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
f. (stuck) 1. in/into batırmak; saplamak; saplanmak: She stuck the needle in the cloth. İğneyi kumaşa batırdı. The splinter stuck in his finger. Kıymık parmağına saplandı. 2. in -e dikmek, -e dikine saplamak: He stuck the stakes in the ground. Sırıkları toprağa dikti. 3. -e sokmak; -e koymak: Stick this under your arm. Bunu koltuğunun altına sok. Just stick it in the trunk. Onu bagaja koyuver. 4. (on) (-e) yapıştırmak; (-e) yapışmak: He stuck the stamps on the package. Pulları pakete yapıştırdı. 5. sıkışmak; takılmak: This drawer always sticks. Bu çekmece her zaman sıkışıyor. 6. out -den dışarı çıkmak/uzanmak; -i (dışarı) çıkarmak/uzatmak: The board was sticking out of the car´s window. Tahta, arabanın penceresinden dışarı çıkıyordu. Don´t stick your arm out the window! Kolunu pencereden çıkarma! She stuck her tongue out at me. Bana dilini çıkardı. 7. in through -den içeri girmek/uzanmak; -den içeri sokmak/uzatmak: The bowsprit was sticking in through the window. Cıvadra pencereden içeri girmişti. He stuck his arm in through the window. Kolunu pencereden içeri soktu. 8. up through -den yukarı çıkmak/uzanmak; -den yukarı çıkarmak/uzatmak: The fig´s branches had begun to stick up through the bars of the grating. İncirin dalları ızgaranın aralıklarından yukarı doğru çıkmaya başlamıştı. Stick it up through the chimney! Onu bacadan yukarı uzat! 9. İng. -e dayanmak, -e tahammül etmek.
tick 2
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
i., zool. kene.
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
tick 2
KADERİYYE
İHRACAT DÖVİZİNİ KULLANMA HAKKI
SEMANÛN
LEVH-İ HÂTIR
rehine
kronik
put s.o./s.t. to the test
var mı bana yan bakan
bitirmek
bitirim
strike up a conversation
Çok Aranan Kelimeler
ılık (193820k)
çüş (96391k)
açık (79719k)
ırmak (71712k)
İNDÎ (71367k)
naşî (58875k)
çatı (56929k)
HÂDİS (56805k)
ılım (54378k)
balık (54137k)
rêsî (53660k)
hasır (53508k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara