tumble

Résultats pour "tumble"

Anglais - Turc Dictionnaire

all in a tumble

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
altüst, karmakarışık.
 Anglais - Turc Dictionnaire

rough-and-tumble

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. boğuşma: He dislikes the rough-and-tumble of politics. Siyasi hayatın boğuşmalarından hiç hoşlanmıyor.
 Anglais - Turc Dictionnaire

stumble

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. (on) (birinin) ayağı takılmak/sürçmek; tökezlemek: He stumbled on her foot and fell. Onun ayağına takılıp düştü. 2. (yüksek sesle) okurken/söylerken yanlış yapmak; dili sürçmek. 3. sendelemek. 4. across/on/upon rasgele bulmak, tesadüfen bulmak; tesadüf etmek. i. sürçme. stumbling block engel.
 Anglais - Turc Dictionnaire

tumble

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. düşmek, yıkılmak; düşürmek, yıkmak. 2. yuvarlanmak; yuvarlamak. 3. takla atmak. 4. karıştırmak, altüst etmek. 5. örselemek. 6. (to) İng., k. dili (-i) çakmak, anlamak, kavramak. i. 1. düşüş. 2. takla.
Anglais - Turc Dictionnaire

tumble about

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
yuvarlanmak.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (180845k) Turkish - Germany Dict. çüş (94983k) Turkish - French Dict. açık (78102k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70116k) Turkish - French Dict. ırmak (67935k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55948k) Turkish - French Dict. çatı (55602k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54964k) Turkish - French Dict. balık (53024k) Turkish - Germany Dict. ılım (51565k) Turkish - Germany Dict. hasır (51130k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50964k)