relate

Results for "relate"

English - Turkish Dictionary

be related

 (English - Turkish Dictionary) :
1. (to) (ile) akrabalık bağı olmak: He´s not related to them. Onlarla akrabalık bağı yok. 2. (to) (ile) ilgili olmak, (ile) ilgisi olmak. 3. to -e anlatılmak.
 English - Turkish Dictionary

correlate

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. karşılıklı ilişkisi olmak. 2. aralarında uygunluk sağlamak, (iki şey/sonuç/rakam) arasında ilişki kurmak. i. birbiriyle ilgisi olan şeylerin her biri.
 English - Turkish Dictionary

interrelated

 (English - Turkish Dictionary) :
s. birbiriyle ilgili.
 English - Turkish Dictionary

relate

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. anlatmak, nakletmek. 2. (olaylar/durumlar/insanlar) arasında bağlantı kurmak: I can´t relate those two events. O iki olay arasında bağlantı kuramıyorum. 3. to ile ilgili olmak, ile ilgisi olmak: That doesn´t relate to the matter in hand. Onun konumuzla ilgisi yok. 4. to ile iyi ilişki kurmak: They don´t relate very well to other people. Diğer kişilerle pek iyi ilişkiler kuramıyorlar. 5. to k. dili -i iyi anlamak: I can relate to his art. Onun sanatını iyi anlıyorum.
 English - Turkish Dictionary

related

 (English - Turkish Dictionary) :
s. (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (178536k) Turkish - Germany Dict. çüş (94941k) Turkish - French Dict. açık (77933k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70087k) Turkish - French Dict. ırmak (67255k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55755k) Turkish - French Dict. çatı (55575k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54841k) Turkish - French Dict. balık (52903k) Turkish - Germany Dict. ılım (51377k) Turkish - Germany Dict. hasır (51047k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50815k)