grudge

"grudge" Kelimesi için arama sonuçları

İngilis - Türkçe Sözlük

begrudge

 (İngilis - Türkçe Sözlük) :
f. 1. (bir şeyi) (birine) fazla görmek: You don´t begrudge me this vacation, do you? Bu tatili bana fazla görmüyorsun, değil mi? 2. (bir şeyi) istemeyerek vermek/yapmak: To tell you the truth, I begrudge giving those loafers a day off. O haylazlara bir gün tatil vermek zoruma gidiyor doğrusu. She begrudges every minute she has to spend away from Ufuk. Ufuk´tan ayrılmak, bir dakika da olsa, ona zor geliyor.
 İngilis - Türkçe Sözlük

carry/bear/have a grudge against

 (İngilis - Türkçe Sözlük) :
birine karşı kin beslemek.
 İngilis - Türkçe Sözlük

grudge

 (İngilis - Türkçe Sözlük) :
f. (bir şeyi) (birine) çok görmek; kıskanmak: Do you grudge me this? Bunu bana çok mu görüyorsun? i. kin, garaz, hınç.
İngilis - Türkçe Sözlük

nurse a grudge

 (İngilis - Türkçe Sözlük) :
kin beslemek. nursing bottle biberon. nursing home 1. şifa yurdu, huzurevi. 2. İng. küçük özel hastane, özel klinik.
Çox Axtarılan Sözlər Turkish - French Dict. ılık (178329k) Turkish - Germany Dict. çüş (94933k) Turkish - French Dict. açık (77920k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70084k) Turkish - French Dict. ırmak (67169k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55748k) Turkish - French Dict. çatı (55573k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54814k) Turkish - French Dict. balık (52881k) Turkish - Germany Dict. ılım (51345k) Turkish - Germany Dict. hasır (51044k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50786k)