unsettled

Risultati per "unsettled"

Dizionario Inglese - Turco

be unsettled about/as to

 (Dizionario Inglese - Turco) :
... hakkında kararsız olmak, ... hakkında tereddüt içinde olmak.
 Dizionario Inglese - Turco

unsettled

 (Dizionario Inglese - Turco) :
s. 1. tedirgin, huzursuz. 2. karışıklık içinde, çalkantılı; karışık: The situation´s still unsettled. Durum hâlâ karışık. unsettled political situation karışık siyasal durum. 3. kararlaştırılmamış, halledilmemiş, askıda: an unsettled matter halledilmemiş bir sorun. 4. ödenmemiş, kapanmamış: unsettled debt ödenmemiş borç. 5. değişken: unsettled weather değişken hava. 6. yerleşik olmayan. 7. meskûn olmayan: unsettled land meskûn olmayan arazi.
Ricerche per parole chiave Turkish - French Dict. ılık (242368k) Turkish - Germany Dict. çüş (109361k) Turkish - French Dict. açık (92932k) Turkish - French Dict. ırmak (86427k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (81198k) Turkish - Germany Dict. ılım (73851k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (70859k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (68620k) Turkish - French Dict. çatı (67245k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (64794k) Turkish - French Dict. balık (63528k) Turkish - Germany Dict. hasır (62828k)