complete

Results for "complete"

complete
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. tam, katıksız: I´m in complete sympathy with what you´re saying. Senin dediklerine tamamıyla katılıyorum. It came as a complete surprise. Tam bir sürprizdi. He´s a complete idiot! Tam bir dangalak! 2. tamam, tamamlanmış. 3. tamam, eksiksiz: This book´s not complete. Bu kitap tamam değil. Dinner wouldn´t be complete without soup. Çorba olmadan akşam yemeği eksik olurdu. f. tamamlamak.

complete with
(English - Turkish Dictionary) :
ile beraber: You can buy the books complete with a book case for five billion liras. Kitapları, bir kitaplıkla beraber beş milyar liraya alabilirsiniz.

complete works
(English - Turkish Dictionary) :
bütün eserler: the complete works of Hüseyin Rahmi Hüseyin Rahmi´nin bütün eserleri.

completely
(English - Turkish Dictionary) :
z. tamamen, bütünüyle.

incomplete
(English - Turkish Dictionary) :
s. eksik, noksan, bitmemiş; kusurlu.

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

çanak çömlek

Welding Dictionary Tr - Eng

demir oksit elektrot

English - Turkish Dict.

be out of this world

English - Turkish Dict.

be in s.o.´s debt

Computer and Internet

scrolling terminal

Computer and Internet

Gibbs phenomenon

Italiano - Turkish Dict.

Italiano - Turkish Dict.

combinarsi

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (224965k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (102122k)

Turkish - French Dict.

açık (85442k)

Turkish - French Dict.

ırmak (78029k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74671k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64809k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (62331k)

Turkish - French Dict.

çatı (62319k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60898k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60313k)

Turkish - French Dict.

balık (58389k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (57173k)