HAYÂT
ÂB-I HAYÂT
(Glosario Islámica) :
Hayat suyu. Saf ve berrak su. İnce ve derin mânâlı söz. Tasavvufta mürşid-i kâmil denilenevliyâ zâtların, insanların mânen canlı, kalblerinin uyanık olmalarına vesîle olan mübâreksözleri, mânevî nazarları (bakışları) ve kıymetli kalblerinden fışkır an teveccüh. Bir şeyinkıymetini kuvvetli bir şekilde ifâde için de kullanılır. Âb-ı hayevân, Âb-ı Hızır, Âb-ı zindegânî,Âb-ı bekâ da denir.Evliyânın bâtınları, kalbleri âb-ı hayâttır. Bir katre (bir damla) tadan, ölümsüz hayâtıbulmuş ve sonsuz seâdete, mutluluğa kavuşmuş olur. (İmâm-ı Rabbânî)Her sözünüz kalbime âb-ı hayât katresi,Senden başka rûhumun yok kurtuluş çâresi(Lâ Edrî)Âb-ı hayât olmayıcak kısmet ey gönülBin yıl gerekse Hızır ile Seyr-i Skender et.(Zeyneb Hâtun)
Dünyâ Hayâtı
(Glosario Islámica) :
Âhiretten önceki hayat.Kim dünyâ hayâtını ve onun süsünü isterse, onlara yaptıklarının karşılığını buradatam olarak veririz. Bu hususta bir eksikliğe de uğratılmazlar. Onlar öyle kimselerdir ki,âhirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Dünyâda yapageldikleri şeyler orada boşagitmiştir. (Hûd sûresi:15-16)Dünyâ hayâtı iş yapacak zamandır. Keyf yapacak, eğlenecek zaman ilerde gelmektedir.Orada dünyâda yapılan işlerin karşılığı ele geçecekdir. Dünyâ hayâtı pek kısadır. Mes'ûd okimsedir ki, bu fırsatı büyük nîmet bilir ve âhiret işlerini bu kısa zamand a gerektiği gibi yapar.Yolculukta lâzım olan azığını hazır eder. (İmâm-ı Rabbânî)
HAYÂT
(Glosario Islámica) :
Diri olmak, dirilik.1. Allahü teâlâ hakkında bilmemiz vâcib olan sıfât-ı subûtiyye'den biri. Allahü teâlânın diriolması.Allahü teâlânın kâmil (noksan olmayan) sıfatları vardır. Bunlar, hayât (diri olmak), sem'(işitmek), basar (görmek), kudret (gücü yetmek), irâde (istemek), kelâm (söylemek) ve tekvîn(yaratmak)tır. Bu sekiz sıfata, sıfât-ı sübûtiyye ve sıfât-ı hakîki yye denir. Bu sıfatları dakadîmdir. Yâni sonradan olma değildir. Kendinden ayrı olarak ayrıca vardır. Ehl-i sünnetâlimleri böyle bildirmektedir. (İmâm-ı Rabbânî)2. Bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Mal ve dünyâdan size verilen şey, yalnız hayatta bulunduğunuz müddetçe, onunlageçinmektir. Îmân edip Rablerine tevekkül edenler için âhirette Allahü teâlânın indindedünyâ nîmetinden hayırlı ve dâimî çok sevâb vardır. (Şûrâ sûresi: 36)Öldükten sonra da, hayâtta olduğum gibi bilirim. (Hadîs-i şerîf-Deylemî)3. Bir insanın ölümünden sonra başlayan ebedî (sonsuz) hayat.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Dünyâ hayâtı, oyun ve boş şeylerdir. Allah'tan korkanlar için âhiret hayâtı elbettehayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz? (En'âm sûresi: 32)Berzâh hayâtı, yâni kabir hayâtı, dünyâ hayâtının yarısı gibidir.Kabirde rûhun bedenebağlanması, diri iken olan bağlanmasının yarısı kadardır. Gömülmemiş ölüler de, berzâhhayâtında oldukları için, azâbı ve elemi duyarlar ve hiç hareket etmez, kıpır dayamazlar.(İmâm-ı Rabbânî)Kabirdeki hayât, bir bakımdan dünyâ hayâtına benzediği için, meyyit terakkî eder, derecesiyükselir. Kabir hayâtı insanlara göre değişir. "Peygamberler (aleyhimüsselâm) kabirlerindenamaz kılar." buyruldu. (İmâm-ı Rabbânî)
Kabr Hayâtı
(Glosario Islámica) :
İnsanın ölüp kabre konmasından, kıyâmet koparak, mahlûkların diriltilmelerine kadar geçenzaman.Kabir hayâtı, dirilerin hayâtı gibi değildir. Dünyâ hayâtında hayâtın nizâmı için hem his yâniduygu, hem de irâde ile hareket vardır. Kabir hayâtında ise, hareket etmek lâzım değildir.Hattâ, kabir hayâtında hareket olmaması lâzımdır. O hayatta bulu nanların, elem ve azâbduymaları için, yalnız his etmeleri yetişir. (İmâm-ı Rabbânî)Kabir hayâtı insanlara göre değişir. "Peygamberler, kabirlerinde namaz kılarlar"buyruldu. Peygamber efendimiz Mîrâc gecesinde Mûsâ aleyhisselâmın kabri yanındangeçerken, kabirde namaz kılarken gördü. Kabir hayâtı şaşılacak bir şeydir. (İmâm-ı Rabbânî)