MEZHEBSİZ
MEZHEBSİZ
(Glossaire islamique) :
Müctehid (dînî delîllerden hüküm çıkarabilen büyük âlim) olmadığı hâlde, dört hakmezhebden birine tâbi olmayan, mezhebleri kabûl etmeyen ve dînî delillerden kendi anlayışınagöre hüküm çıkarıp, buna göre amel eden veya böyle birine uyan kimse.İbâdetlerin doğru olarak yapılmasını bildiren dört mezheb vardır. Bunlardan dördü dehaktır, doğrudur. Bu dört mezheb; Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî mezhebidir. Her müslümanınbu dört mezhebden birinin fıkıh kitâbını okuyup ibâdetlerini bu kitâba uy gun yapması lâzımdır.Böylece bu mezhebe girmiş olur. Mezhebsiz olan, Ehl-i sünnet (Peygamber efendimizin veEshâb-ı kirâmın yolunda bulunanlardan) değildir. (Tahtâvî, Hamdullah Decvî)Hak olan, doğru olan dört mezhebin îtikâdları yâni îmânları aynıdır. Îmânda ayrılıklarıyoktur. Dördü de Ehl-i sünnet îtikâdındadır. Ehl-i sünnet îtikâdında olmayan ve dört hakmezhebden birine uymayan, bid'at (sapıklık) ehli veya mezhebsizdir.Bunlar kendilerine beşincimezheb diyorlar. Beşinci mezheb diye bir şey yoktur. (Şehristânî ve Yûsuf Nebhânî)Mezhebsizler, mezheb imâmı olan büyük âlimlerin üstünlüklerini kabûl etmezler.Kendilerinin de Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarabileceklerini söylerler.Mezheblerden birisine tâbi olan kimseleri câhillikle ithâm ederler. Bin sened en beri gelmiş hâlismüslümanları ve mezheb imâmlarına uyan âlimleri küçük görerek kendilerini gerçek müslümanve asrın ihtiyâçlarını kavramış geniş kültür sâhibi bir İslâm âlimi olarak tanıtırlar. (SeyyidAbdülhakîm Arvâsî)Mezhebsizlik, dinsizliğe giden bir köprüdür. (Zâhid-ül-Kevserî)Mezhebsiz; eğer Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilen bir şeye inanmamışveya şüphe etmiş ise, kâfir (îmânsız) olur. Açık olarak bildirilmemiş şüpheli olan delîlleri te'vîlederek (kendine göre yorum yaparak) yanlış mânâ vermiş ise, ehl-i bid'at (sapık) olur.(Hamdullah Decvî)