KİRÂ
Eshâb-ı Kirâm
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Mü'min olarak Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemi gören ve mü'min olarak öldüğü bilinenmübârek insanlar ve cinler. (Bkz. Eshâb)Eshâb-ı kirâm aleyhimürrıdvân, peygamberlerden aleyhimüssalevâtü vetteslîmât ve dörtbüyük melekten sonra yaratılmışların en üstünüdür. (Abdülganî Nablüsî)Eshâb-ı kirâmı sevmek, onlara bağlı olmak, insanlar içinden beğenilmiş, süzülüp ayrılmışolan bu çok kıymetli tabakanın hayat tarzlarına imrenip onlar gibi olmaya özenmek, Allahüteâlânın en büyük nîmetidir. (Eyyûb bin Sıddık)Eshâb-ı kirâmın herbirini büyük ve üstün bilmek, hepsine iyi gözle bakmak, herbirinin âdilve sâlih (iyi) olduğuna inanmak lâzımdır. Hiç birine dil uzatmamak, lânet etmemek, düşmanlıketmemek ve bir kısmını sevmek için başka sahâbîlere düşman olmakta n sakınmak lâzımdır.(Tâhir-i Buhârî)
Hacc-ı Kıran
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Hac ile ömreye birlikte niyet ederek ihrâm giyip, ömrenin vazîfelerini yaptıktan sonraihrâmını (hac elbisesini) çıkarmayarak aynı elbise ile hac vazîfelerini de yapmak. Bu haccıyapana kârin hacı denilir.Hacc-ı kıran'a niyet şöyle yapılır: "Yâ Rabbî! Ömre ile haccı berâber edâ etmeye niyetettim. Onları bana kolaylaştır ve benden kabûl et." (Saidüddîn Fergânî)Hacc-ı kıran sevâbı, hacc-ı ifrâd ve hacc-ı temettu'dan çoktur. (İbn-i Âbidîn)
İlm-i Kırâat
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Kur'ân-ı kerîmin kelimelerinin doğru olarak okunuşundan bâzı kelimelerin ise, farklıokunmasından bahseden ilim.İlm-i kırâat, Allahü teâlânın kelâmını bozulmak ve değişmekten korur. (TaşköprüzâdeAhmed Efendi)
KIRÂET
(İslami Terminlər Lüğəti) :
1. Ağız ile okumak. Kendi kulakları işitecek kadar sesli okumağa hafif kırâet,yanındakilerin işiteceği kadar sesli okumağa cehrî (sesli) kırâet denir.Ümmetimin ibâdetinin en fazîletlisi Kur'ân-ı kerîm kırâetidir. (Hadîs-i şerîf-el-İtkân)Evlerinizi namaz ve Kur'ân-ı kerîm kırâetiyle süsleyiniz. (Hadîs-i şerîf-Câmi-us-Sagîr)Kur'ân'dan size kolay geleni okuyunuz" meâlindeki Müzemmil sûresinin yirminci âyet-ikerîmesi, kırâetin namazda farz olduğunu bildirmektedir. (Kurtubî, Cessâs)Peygamber efendimiz: "Kalbler demirin paslandığı gibi paslanır" buyurduğunda Ashâb-ıkirâm; "Onun cilâsı nedir?" dediler. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Onun cilâsı, Kur'ân-ıkerîm kırâeti ve ölümü hatırlamaktır..." (Hadîs-i şerîf-Kavlül Müfîd)2. Namazın içindeki farzlardan biri.Namazda; sünnetlerin ve vitrin her rek'atinde ve yalnız kılarken farzların ilk iki rek'atindeayakta Kur'ân-ı kerîmden bir âyet kırâet etmek farzdır. Kısa sûre okumak daha sevâbdır. Kırâetolarak buralarda Fâtiha sûresini okumak ve sünnetlerin ve vit ir namazının her rek'atinde vefarzların ilk iki rek'atinde Fâtiha'dan başka bir de sûre veya üç âyet kırâeti vâcibdir. (İbn-iÂbidîn)Namazda, Kur'ân-ı kerîmin tercümesini kırâet câiz değildir. (İbn-i Âbidîn)
Kırâet İlmi
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Kur'ân-ı kerîmin kelimelerinin okunuş şekillerini râvileriyle berâber bildiren ilim.Kırâet ilminin faydası; Kur'ân-ı kerîmin kelimelerini hatâlı, yanlış okumaktan korumaktır.(Taşköprüzâde)Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn ve ondan sonra gelen Tebe-i tâbiîn nesli, kırâet ilmini muhâfazaederek, sonraki nesillere ulaştırdılar. Kur'ân-ı kerîmin kırâetinin bugüne kadar değişmedenokunmasını sağlayan yedi veya on kırâet âlimi ve herbirinin yetiştirdiğ i ikişer râvisi (talebesi)oldu. (Taşköprüzâde)