GAYRET
GAYRET
( islamische Glossar) :
Bir kimseden fâidesi bulunmayan, zararlı olan bir şeyin ayrılmasını istemek, böyle şeylerireddetmek, kabûl etmemek.Allahü teâlâ mü'min kuluna gayret eder. Mü'min de mü'mine gayret eder. (Hadîs-işerîf-Berîka)Malını; haramda, zulümde, İslâmiyet'i yıkmada, bid'atleri ve günâhları yaymakta kullananınmalının yok olmasını istemek de hased olmaz din gayreti olur. (Muhammed Hâdimî)İlmini; mal, mevkî ele geçirmek, günâh işlemek için kullanan din adamından ilmin gitmesiniistemek gayret olur. (Hâdimî)
Gayret-i İlâhiyye
( islamische Glossar) :
Allahü teâlânın kullarından beğenmediği hallerin ayrılmasını istemesi, böyle şeylere rızâgöstermemesi.Önceki ümmetlerde kibir sâhibi birisi, eteklerini yerde sürüyerek yürürdü. Gayret-iilâhiyyeye dokunarak, yer bunu yuttu. (Hadîs-i şerîf-Berîka)Yûsuf aleyhisselâmın şerbetçiye; "Sultanın yanında benim ismimi söyle" demesi gayret-iilâhiyyeye dokunarak birkaç sene zindanda kalmasına sebeb oldu. (Muhammed Hâdimî)Dâvûd aleyhisselâm, duâ ederken; "Yâ Rabbî! Evlâdlarımdan bir kaçının namaz kılmadığıhiçbir gece yoktur ve oruç tutmadığı hiçbir gün geçmemiştir" demişti. Dâvûd aleyhisselâmın busözü gayret-i ilâhiyyeye dokundu ve Allahü teâlâ; "Ben dilemeseydim, k uvvet ve imkânvermeseydim, bunların hiçbiri yapılamazdı" buyurdu. (Muhammed Hâdimî)