foreign


"foreign" Kelimesi için arama sonuçları

Ekonomi Sözlüğü

DEMAND FOR FOREIGN EXCHANGE

(Ekonomi Sözlüğü) :
DÖVİZ TALEBİYabancılara ödemek için istenen toplam yabancı para miktarıdır. İthal edilen mallara olan talebin fiyat esnekliği, ithal edilen mallara olan yabancı ülek talebinin fiyat esnekliği, ithal mal arzının fiyat esnekliği ve ithalata rakip olan malların arzının fiyat esnekliği döviz talebinin başlıca faktörleridir.
Ekonomi Sözlüğü

FOREIGN CAPITAL

(Ekonomi Sözlüğü) :
YABANCI SERMAYEBir ülkedeki sermaye stokuna başka bir ülke kişi veya kurumları tarafından yapılan sermaye katkısıdır. Dolaysız özel yabancı sermaye ve portföy yatırımları olarak ikiye ayrılır. Portföy yatırımları tasarruf sahiplerinin bir faiz veya divident geliri sağlamak amacıyla uluslararası sermaye piyasalarından menkul değerler alınmasını ifade eder. Dolaysız özel sermaye yatırımları, bir ülkeden başka bir ülkeye verilen sermayenin, o ülkede yatırıma dönüştürülmesidir.
Ekonomi Sözlüğü

FOREIGN DEBT

(Ekonomi Sözlüğü) :
DIT BORÇBir ülkenin satın alındığında mevcut kaynakalrını artıran, ana para ve faiz ödemeleriyle beraber ödendiğinde ise gerçek kaynaklarını azaltan borçtur. Bir ülkenin dış borçlanmaya başvurması; iç tasarrufların yetersizliği nedeniyle yatırım projelerinin finansmanına kaynak sağlamak ve döviz darboğazından dolayı karşılaşılan dış ödeme güçlüğünü hafifletmek istemesidir.
Ekonomi Sözlüğü

FOREIGN EXCHANGE

(Ekonomi Sözlüğü) :
DÖVİZYabancı bir ülkede ödeme sırasında geçerli olan her türlü bono, çek, kredi mektubu, poliçe, havale gibi her türlü değerli kağıda verilen addır. Nakit olan yabancı paralara "efektif döviz" de denmektedir.
Ekonomi Sözlüğü

FOREIGN EXCHANGE ACCOUNTS

(Ekonomi Sözlüğü) :
DÖVİZ TEVDİAT HESAPLARIÜlke içinde ve dışında bulunan gerçek ve tüzel kişiler tarafından, konvertibl döviz karşılığında yetkili bankalarda açılan hesaplara verilen addır.