Yeni Olguculuk.
Yeni Olguculuk.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Nev ispatiyye, Fr. Neo-positivisme). Felsefeyi dil çözümlemelerine indirgeyen, bilimi de dille sanırlayan idealist akım... Olguculuk, temelde, Alman düşünürü Immanuel Kant'tan gelen "olaylardan başka hiç bir şeyi bilemeyiz" varsayımına dayanır. Bu bakımdan yeni Kantçılık, yeni gerçekçilik, yeni Hegelcilik gibi bütün idealist öğretiler, az çok, zorunlu olarak olgucu bir sunuca varırlar. Olaylardan başka hiç bir şeyi bilemeyeceğimize göre bilim de sadece olayları incelemekle yetinecek ve kendiliğinde şey'in alanına el uzatmayacaktır. Yeni olgucular, olguculuk öğretisini bu anlamdaki bilimselliğe uygulayarak, bilimsel kuralların değerini ölçebilecek yanılmaz bir ölçüt buldukları kanısındadırlar. Bu ölçüt de dil ve somut mantık incelemeleridir. Gerçeğin bilgisi, bilimsel düşüncenin verilerinden ibarettir. Demek ki felsefeye dilin çözümlenmesinden başka yapacak bir iş kalmamaktadır. Felsefe ve bilim tüm mantık işidir. Bu yüzden yeni olguculuk, bilim felsefesi ya da mantıkçı olguculuk (Fr. Positivisme logique) adlarıyle de anılır. Yeni olguculuğun temelleri Bertrand Russel, L. Wittgenstein, M. Schlick, R. CArnap, H. Reichenbach, Tarski, W. Quine, A. Rap, G. Ryle, A. Ayer tarafından atılmıştır. Yeni olguculğun ayırıcı niteliği, bilimsel terimlerin semantik çözümlenmesine dayanmaktadır. Bu düşünceyse, örneğin Amerikan semantisi S. Chase'in elinde "sömürme" teriminin dilden atılmasıyle sömürme olayının da ortadan kalkacağı sonucuna varmaktadır. Yeni olgucular, olay deyiminden, nesnel fenomenleri ve olguları değil, öznel duyumları ve tasarımları anlamaktadırlar. Onlara göre bilim sadece olaylarla uğraşacaktır, ama olayların nesnel gerçeklikleri yoktur, örneğin bir limonun gerçekten var olup olmadığı ve nasıl bir süreçle varlaştığı sorulamaz ve incelenemez. limon, sadece dille anlaşılan tat, burunla duyulan koku, gözle görülen renk ve biçimden ibarettir ve yalnız bu nitelikleri bilimsel bir araştırmanın ve yargının konusu olabilir. Bilim, nesnel dünyayı asla bilemez. Yeni olgucular, böylece, felsefenin temel sorunlarını tümüyle yok ettikleri ve bilimi en ilkel yanından aldıkları halde, varsayımlarına bilimsel felsefe adını takmaktan çekinmemektedirler. Gerçekte yaptıkları iş, olay teriminden öznel duyumları ve tasarımları anladıklarına göre, yalın bir öznel idealizmden ibarettir. Yeni olgucular, töresel alanda da aynı özelliği gütmektedirler. Onlara göre töresel bir kanı, kişisel bir kanıdır ve başkalarını bağlamaz. Nesnel töresel kurallar yoktur. Bundan çıkan sonuç da açıkça şudur: Nesnel töresel kurallar arayanlar dine baş vurmalıdırlar. Yeni o4lguculuk, görüldüğü gibi, metafiziğe sırt çevirme ve bilimselleşme iddialarına rağmen, bilimin tüm dışında ve metafiziğin tüm içinde bulunan gerici idealist bir öğretidir. bkz. Olguculuk, Yeni Kantçılık, Eleştiricilik, Mantıkçılık, Mantıkçı OIlguculuk, Sematik Okul, Öznel Düşüncecilik, Tekbencilik.