Gezimcilik.


"Gezimcilik." Kelimesi için arama sonuçları

Fəlsəfə Sözlüğü

Adcı Gezimcilik.

(Fəlsəfə Sözlüğü) :
(Os. İsmiyyeci meşaiyye, Fr. Peripatetisme Nominaliste). Genel kavramları birer addan ibaret bulan ortaçağ Aristotelesçiliği... XIV. yüzyılın Durand, Ochkam, Buridanus ve d'Ailly gibi düşünürleri Adcılık öğretisini savunurlar. Bu aristotelesçi düşünürlere göre genel kavramları birer addan başka bir şey değildir, gerçeklikleri yoktur. İnsanlar ancak bireysel gerçeklikleri bilebilirler, bir genel kavram olan Tanrı bilinemez ve tanıtlanamaz. Din, bilimselliğe zorlanmamalıdır. İnsan inanla yetinmeli, kilise dünya işlerine karışmamalı ve ilkel kutsallığına dönmelidir... Adcı gezimcilik ortaçağın ilerici bir düşüncesidir ve kilise egemenliğinin sarsılmasını sağlamıştır. bkz. Ad, Adcılık, Gezimcilik, Aristoculuk.
Fəlsəfə Sözlüğü

Gerçekçi Gezimcilik.

(Fəlsəfə Sözlüğü) :
(Os. Meşaiyye-i hakikiyye, Fr. Peripatetisme realiste) Hıristiyan Aristotelesçilği... Gerçekçi gezimcilik, skolastik anlamda gerçekçi (realist) sayılan Hıristiyan Aristotelesçiliğidir (peripatetizm). Hıristiyanlığa, Aristoteles'ten çok önce, ilk sokulan Yunanlı Platon'du. Gerçekte Platon, iyinin idesinde bir tek Tanrı düşünmekle beraber, çoktanrıcı bir sistemin ürünüydü. Düşüncesi de tektanrıcılıktan (monoteizm) çok kamutanrıcılığa (panteizm) uygundu. kilise, önceleri biraz direndiyse de Platon'da işine yarar kavramlar bulmakta gecikmedi ve hemen onu benimseyiverdi. Soyut kavramları gerçek sayan Hıristiyan gerçekçiliği Platon öğretisinden türemişti ve aslına az çok uyuyordu. Ne var ki Hıristiyan dünyasında XIII. yüzyıla kadar hiç tanınmayan Aristoteles bu bakımdan tam karşı kamptaydı. Aristoteles, Platon'un idelerin küçümsüyor, bir hayli karışık bulunan gerçekler dünyasına bir de soyut idelerin sokulmasıyle ne kazanılacağını soruyordu. XIII. yüzyılda Boetius, Robert, Aquino'lu Thomas ve Büyük Albert'in çeviri ve yorumlarıyle Hıristiyanlığa sokulan Aristoteles, önce kilisenin büyük tepkiseyle karşılandı. Kilise, 1209 yılında onun fiziğini, 1215 yılında da metafiziğini suçluyor ve bunları okuyanları aforozla tehdit ediyordu. Pek kısa bir süre sonra kilise, klasik yöntemine uygun olarak, Aristoteles'te de işine yararlık bulmakla gecikmedi. Aforoz edilmeden Aristoteles'i okuyamayanlar aforoz edilmeden Aristoteles'e karşı gelemez olmuşlardı. Doğatanrıcı Platon'u kişitanrıcı Hıristiyan eden Katolik kilisesi Platon idealizmini ona karşıt bulunan Aristotelesçilikle uzlaştırmayı başarmıştır. Artık, hem Aristotelesçi (peripatetizm) hem de Platonculuk anlamında gerçekçi (realizm) olunabiliniyordu. Gerçekçi gezimcilik (realist peripatetizm) adını alan işte bu uzlaşmadır. bkz. Gerçekçilik, Gezimcilik, Adcı Gezimcilik.
Fəlsəfə Sözlüğü

Gezimcilik.

(Fəlsəfə Sözlüğü) :
(Os. Meşşaîyye, Fr. Peripatetisme, Al. Peripatetismus, İng. Peripatetism, İt. Peripatetismo). aristoculuk... Peripatos okulu da denir. aristoteles, derslerini Likeon'da gezinerek verirmiş. Hıristiyan Aristoculuğu, Hıristiyanlık doğmalarını felsefeyle temellendirmek için Aristoteles'in metafizik yanına dayanır. Örtaçağ Hıristiyan Aristoculuğunu adlandıran gezimcilik, Aristoteles'i Hıristiyan eklemelerinden temizleyen Rönesans Aristoculuğundan ayrı bir nitelik taşır. Aristotelesçilik, Hıristiyan Katolik kilisesine XIII. yüzyılın başlarında Boetius, Robert, Büyük Albert ve Aquino'lu Thomas'ın çeviri ve yorumlarıyle sokulmuştur. Aristoteles'in biçimler biçimi tanrısı doğadan ayrıydı ve bu bakımdan Platon'un doğa-tanrısından çok daha uygun görünüyordu. Bir yandan da doğa bilimleri gelişmeye başlamıştı ve Katolik kilisesi bunun tehlikelirini şimdiden seziyordu. Aristoteles'in panteist olmayan Tanrıcı doğa bilimi, İsa'nın öğretisini temellendirebilir ve gelişen doğa bilimlerinin karşısına çıkabilirdi. Bilimci Aristoteles Hıristiyanlıkla uzlaştırılınca onun öğretisi bilimsel özgür düşüncenin yerini alacak ve özgür düşünceye bellki de pek uzun bir süre için engel olabilecekti. Nitekim, Katolik kilisesinin XIII. yüzyılın ilk yıllarında suçladığı Aristoteles'e karşı gelmek en bağışlanmaz dinsizlik suçu sayılmaya başlamıştı. Aristoteles'in tek satırana karşı gelmek, diri diri yakılmayı göze almak demekti. İ.Ö. 335 yılında Atina'da kurulan Peripatos okulu, Hıristiyan Avrupa'yı da kapsayan bu egemenliğini bin yıl sürdürmüştür. bkz. Aristoculuk, Lise, Skolastik.