situation

Risultati per "situation"

a desperate situation
(Dizionario Inglese - Turco) :
vahim bir durum.

Fill me in on the situation.
(Dizionario Inglese - Turco) :
Durumu bana açıkla.

make the best of a bad situation
(Dizionario Inglese - Turco) :
kötü bir durum karşısında idare etmeye çalışmak.

situation
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. 1. durum, vaziyet: How long can this situation continue? Bu durum ne kadar devam edebilir? 2. yer: The situation of the garden should not be an inaccessible one. Bahçe ulaşılması zor bir yerde olmamalı. 3. iş; görev; ekmek kapısı.

Ultima parole cercate

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Computer and Internet

heading (Başlık)

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Religious Terms Dict.

English - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Italiano - Turkish Dict.

Turkish - Spanish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Unterkiefer

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (244946k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (111017k)

Turkish - French Dict.

açık (94039k)

Turkish - French Dict.

ırmak (87486k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (82312k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (75484k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (71798k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (69462k)

Turkish - French Dict.

çatı (67958k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (65576k)

Turkish - French Dict.

balık (64498k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (63644k)