narrow

Résultats pour "narrow"

by a narrow majority
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
az bir çoğunlukla.

have a narrow escape
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
ucuz kurtulmak.

keep to the straight and narrow
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili doğru yoldan ayrılmamak, ahlaklı bir şekilde yaşamak.

narrow
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. dar, ensiz. 2. sınırlı, kısıtlı. 3. dar görüşlü. 4. darlık içinde olan. 5. cüzi, az. 6. sıkı, dikkatli. i. 1. dar geçit. 2. çoğ. dar boğaz. f. 1. daraltmak; daralmak, çekmek, ensizleşmek. 2. sınırlamak. 3. kısmak.

narrow circumstances
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
fakirlik, parasızlık, darlık.

Dernière Mots recherchés

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Computer and Internet

Computer and Internet

direct current (DC) biasing

Computer and Internet

decimal aligned

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - French Dict.

omurilik

Recherches de mots-clés

Turkish - French Dict.

ılık (246046k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (112463k)

Turkish - French Dict.

açık (94935k)

Turkish - French Dict.

ırmak (89275k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (82843k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (76855k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (72951k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (71221k)

Turkish - French Dict.

çatı (68225k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (66087k)

Turkish - French Dict.

balık (64916k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (64284k)