breath

Risultati per "breath"

breath
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. nefes, soluk.

breathe
(Dizionario Inglese - Turco) :
f. soluk almak, teneffüs etmek. Don´t breathe a word of this to anyone. Bunu sakın kimseye söyleme.

breathe down one´s neck
(Dizionario Inglese - Turco) :
k. dili 1. başında dikilip durmak, başında beklemek. 2. rahat bırakmamak. 3. yakından takip etmek.

breathe hard
(Dizionario Inglese - Turco) :
solumak, sık ve kesik soluklar alıp vermek.

breathe in
(Dizionario Inglese - Turco) :
nefes almak.

Ultima parole cercate

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

wide area network

Computer and Internet

acquisition and tracking radar

Economy Terms Dict.

endi kusuru olmaksızın, malî durumu bozulmuş olan bir b

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Computer and Internet

medium scale integration

Turkish - Spanish Dict.

rehber

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (214465k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (99186k)

Turkish - French Dict.

açık (82937k)

Turkish - French Dict.

ırmak (75247k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (72908k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (62595k)

Turkish - French Dict.

çatı (61004k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (58976k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (58916k)

Turkish - French Dict.

balık (56738k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (55872k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55616k)