justice

Results for "justice"

bring s.o. to justice
(English - Turkish Dictionary) :
(yargılanmak üzere) birini mahkemenin önüne çıkartmak.

chief justice
(English - Turkish Dictionary) :
huk. danıştay başkanı.

do a food justice
(English - Turkish Dictionary) :
bir yemeğin hakkından gelmek.

do justice
(English - Turkish Dictionary) :
1. adil bir şekilde davranmak; adalet dağıtmak. 2. to (bir şeyi) gerektiği gibi yapmak: That painting doesn´t do justice to the valley´s beauty. O tablo vadinin güzelliğini yeterince aksettirmiyor.

do o.s. justice
(English - Turkish Dictionary) :
her zamanki performansı göstermek: He didn´t do himself justice in the concert last night. Dün geceki konserde her zamanki performansını gösteremedi.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Medical Terms Dict.

scaphoid abdomen

Turkish - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - Germany Dict.

Meteorolgy Terms Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

directional derivative

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (242359k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (109357k)

Turkish - French Dict.

açık (92931k)

Turkish - French Dict.

ırmak (86427k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (81195k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (73847k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (70855k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (68618k)

Turkish - French Dict.

çatı (67245k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (64793k)

Turkish - French Dict.

balık (63528k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (62825k)