invite

Resultados para "invite"

invite
(Inglés - diccionario turco) :
f. 1. davet etmek, çağırmak: He invited only his close friends to the exhibit. Sergiye sadece en yakın arkadaşlarını davet etti. 2. rica etmek: He invited me to apply for the job. İşe başvurmamı rica etti. 3. davet etmek, yol açmak: Carelessness invites criticism. Dikkatsizlik eleştiriye yol açar. i., k. dili davet.

invite s.o. in
(Inglés - diccionario turco) :
birini buyur etmek, birini içeriye davet etmek.

uninvited
(Inglés - diccionario turco) :
s. davetsiz, davet edilmemiş.

Última búsqueda Palabras

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

crystal-controlled transmitter

Interpretation of Dreams Dict.

DAVET / DAVETİYE

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - Germany Dict.

eğlence yeri

Búsquedas de palabra clave

Turkish - French Dict.

ılık (181060k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (94994k)

Turkish - French Dict.

açık (78119k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70119k)

Turkish - French Dict.

ırmak (67978k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (55956k)

Turkish - French Dict.

çatı (55602k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (54969k)

Turkish - French Dict.

balık (53028k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51572k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51142k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (50980k)