Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
about 2
"about 2" Kelimesi için arama sonuçları
about 2
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
z. 1. aşağı yukarı, yaklaşık, az çok; hemen hemen, neredeyse: at about six o´clock saat altı sularında. Come about midnight. Gece saat on iki sularında gel. It weighed about a kilo. Ağırlığı yaklaşık bir kiloydu. It´s about time we took off. Artık gitmeyi düşünmeliyiz. about fifty people elli kadar kişi. She was a child of about ten years old. Yaklaşık on yaşında bir çocuktu. in about every one of these villages bu köylerin hemen hemen her birinde. It´s about the prettiest village I know. Tanıdığım köylerin en güzeli galiba. You´ve about got the hang of it. Bunu hemen hemen öğrenmişsin. We´ve just about finished this job. Bu işi neredeyse bitirdik. Are you about ready to go? Birazdan gidebilir misin? 2. İng. orada burada; oraya buraya; oradan oraya; her tarafta; her tarafa: The city was fortified all about. Şehrin her tarafı müstahkemdi. Look about! Etrafına bak! Books were lying about the table. Masanın üzerinde yer yer kitaplar vardı. The wind had scattered the leaves about. Rüzgâr yaprakları oraya buraya dağıtmıştı. Just look at them running about! Koşuşmalarına bak hele! 3. İng. ortalıkta, etrafta, civarda: There´s no one about. Ortalıkta kimse yok. Everybody was just standing about doing nothing. Herkes işsiz güçsüz dikilip duruyordu. 4. ters yöne: Turn the car about! Geri dön! Put the ship about! Gemiyi tiramola et! 5. İng. (Döndürmek veya çevirmek gibi fiilleri pekiştirir.): He kept turning it about. Onu devamlı döndürüyordu.
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
strain one´s eyes
stick like a leech
cohort
about 2
Plain text
eye aperture (closure)
steckenbleiben
Gedanke
Akzent
SÜNNET-İ GAYR-I MÜEKKEDE
TAKAZA
bikêr
Çok Aranan Kelimeler
ılık (184259k)
çüş (95382k)
açık (78467k)
İNDÎ (70409k)
ırmak (69096k)
naşî (56815k)
çatı (55825k)
HÂDİS (55379k)
balık (53340k)
ılım (51913k)
hasır (51601k)
rêsî (51388k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara