üzere

"üzere" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - İngilis lüğət

üzere

 (Türkçe - İngilis lüğət) :
1. on the point of, just about to: Âdem gitmek üzereyken when Âdem was just about to go. 2. to, for the purpose of: Antalya´ya gitmek üzere yola çıktı. He set out for Antalya. İstanbul´a inmek üzere vapura bindi. She boarded the steamer to go down to Istanbul. 3. on condition that, on the understanding that: Pazartesiye kadar geri vermek üzere sana yirmi bin lira veririm. I´ll loan you twenty thousand liras on condition that you pay it back by Monday. 4. being: Bu bahçede çoğu portakal olmak üzere elli ağacım var. I have fifty trees in this grove, most of them oranges. 5. as, just as: Meltem´in dediği üzere Tunç geç kaldı. Tunç was late, as Meltem had said he would be. 6. in accordance with: âdeti üzere in accordance with his custom.
Çox Axtarılan Sözlər Turkish - French Dict. ılık (186275k) Turkish - Germany Dict. çüş (95501k) Turkish - French Dict. açık (78571k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70521k) Turkish - French Dict. ırmak (69668k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (57129k) Turkish - French Dict. çatı (55909k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55477k) Turkish - French Dict. balık (53417k) Turkish - Germany Dict. ılım (52538k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (52163k) Turkish - Germany Dict. hasır (51874k)