supply

Résultats pour "supply"

Anglais - Turc Dictionnaire

be in short supply

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
az olmak; az bulunmak.
Anglais - Turc Dictionnaire

be in short supply

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
az miktarda bulunmak.
 Anglais - Turc Dictionnaire

law of supply and demand

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
ekon. sunu ve istem kuralı, arz ve talep kanunu.
Anglais - Turc Dictionnaire

oversupply

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. fazlalık.
 Anglais - Turc Dictionnaire

supply

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. with (birinin ihtiyacını) karşılamak; (bir şeyi) bulup (müşteriye) ulaştırmak: He supplies us with tobacco. Tütün ihtiyacımızı karşılıyor. Can you supply us with it by Monday? Onu bulup bize pazartesiye kadar ulaştırabilir misiniz? i. 1. (ileride kullanılmak üzere hazır olan) miktar: We´ve got a good supply of sugar. Stokta yeterli miktarda şeker var. 2. çoğ. gereçler, malzeme, materyal.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (178898k) Turkish - Germany Dict. çüş (94949k) Turkish - French Dict. açık (77938k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70090k) Turkish - French Dict. ırmak (67365k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55765k) Turkish - French Dict. çatı (55577k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54906k) Turkish - French Dict. balık (52924k) Turkish - Germany Dict. ılım (51393k) Turkish - Germany Dict. hasır (51049k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50853k)