Türcülük.
Türcülük.
(Dictionnaire philosophique) :
(Os. Misâliyye, Fr. Idealisme platonicien). Platon'un ideacılığı... İdealizm, geniş anlamda, her türlü varlığı düşüncenin ürünü ya da düşüncenin kendisi sayan bütün öğretileri kapsar. antak çağ Yunan düşünürü Platon (İ.Ö. 427-347) bu genel anlamda da idealisttir. Ancak Platon'un ideacılığını özgül bir karakter taşımasından ötürü genel anlamdaki idealizmden ayırmak doğru olur. Türcülük deyimi, bu bakımdan, Platon ideacılığını genel idealizmden ayırır. Platon'un idea'alar'ı Arapçada örnek anlamını dilegetiren misal sözcüğünün çoğulu müsül (örnekler) deyimiyle adlandırılmıştır. Fransızcada da idee sözcüğü Palaton'un idea deyimini dilegetirmek için kullanıldığında büyük harfle yazılarak (Idee) düşünce anlamından ayrılır. Dilimizde de Platon idealizmi türcülük deyimiyle birlikte ideacılık ya da Palaton'un idea öğretisi (Os. Eflâtun'un tasavvurat nazariyesi, Fr. Theorie platonicienne des Idees) deyimleriyle dilegetirilir. Platon'un türcülüü bu açıdan Aristoteles'in biçimciliğine (formalizm) benzemektedir, çünkü Platon varlıkları gerçek saymaz ve varlıkların türel biçimlerini gerçek sayar. Platon'a göre gerçek olan güzel kadın değil, güzelliktir. Güzellik ya da güzel kavramı her türlü güzel olan nesneden çok daha gerçektir; çünkü sonsuzca süreklidri, ölümsüzdür. Güzel kadın ölüp gider ama güzellik ölmez. İde, saltık (mutlak) şey'dir; Oysa o ideyle ilgili nesnede o ideden alınmış sadece küçük bir parça, tikel bir şey vardır. Güzel kadın, kendinden daha güzel bir kadının yanında çirkindir; oysa güzel idesi saltık olarak, her zaman ve her mekânda kendisinin aynıdır. Güzel idesi bu saltıklığını, sürekliliğini, değişmezliğini özdeksel (maddî) olmamasına borçludur; özdeksel olsaydı -eşdeyişle ide olmasaydı- geçici, göreci, değişken ve süreksiz olurdu. Öyleyse yalnız ideler kendiliklerinden ve saltık olarak gerçektirler, duyulur şeyler ve nesneler idelerin gelip geçici birer kopyalarından ibarettir. Nesneler dünyası -eşdeyişle özdeksel dünya- hiç bir gerçeklikleri bulunmayan bir simgeler (semboller) dünyasından başka bir şey değildir. Sağlam bilgi süreksiz, gelip geçici, dayanıksız şeyler üstüne kurulamaz. Öyleyse bilginin temeli gelip geçici olan özdeksel nesneler değil, sağlam idealardır. Kalıcı bir gerçeklik olan idea, geçici bir görüntü olan özdeği etkileyerek ve biçimlendirerek geçici ve görüntüden ibaret bir evren meydana getirmiştir. İdea varlık, tamlık, etkinlik, olumluluk; özdek yokluk, eksiklik, edilginlik, olumsuzluktur... Platon'u oluşturan bilgi süreci iyice incelenirse, Platon'un idea vargısına zorunlu olarak vardığı görülür. Platon'un ilk öğretmeni Herakleitosçu Kratilos'tur ve Herakleitos'tan bir akıl-tanrı (logos) kavramı getirmektedir. Anaksagoras'tan gelen akıl-ruh (nous) kavramıyle Pitagoras'tan gelen ruhun ölümsüzlüğü kavramları hazırdır ve yeni bir bireşim (sentez) beklemektedir. İkinci ve en etkili öğretmeni Sokrates iyi vatandaş'ı tanımlamaya çalışırken iyilik kavramını soyutlayıp temelleştirmiştir. Platon akılcı, Tanrıcı, ölümsüz ruhçu, soyutçu bir ortamın bireşimine gerçek bir ustalıkla girmiş ve düşünsel felsefeye geniş alanlar açmıştır. Platon, nesnel düşünceciliğin kurucsudur. bkz. Düşüncecilik, Nesnel Düşüncecilik.