Devim.
Devim.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Hareket, Fr. Mouvement, Al. Bewergung, İng. Move, it. Movimento). Özdeğin var olma biçimi... Dar anlamda değişme (Os. Tebeddül, Fr. Changement) demek olan devim, özdeğin kendiliği olarak, yer değiştirmeden düşünceye kadar evrende geçen bütün değişme süreçlerini dilegetirir. Evrende her şey devimsel ve dolayısıyle değişken'dir. Durgunluk (Os. Sükûnet, Fr. Repos) göreli bir kavramdır ve gerçekte devimli olanın bir başka şeye göre devimsiz görünen durumunu dilegetirir. Örneğin güneş dünyamıza göre durgun, bağlı olduğu galaksiyle birlikte devingendir. Doğan, gelişen ve ölen her şey- ki evrende bu süreci izlemeyen hiç bir şey yoktur-devimlidir. Dağ başlarında durgun görünen kayalar bile bir zamanlar bugün bulundukları yerde yoktular, bir zaman sonra da bugün bulundukları yerde olmayacaklardır. Antik çağ Yunan düşencesinde ilk neden devemsiz ve değişmez olarak düşünülmüştü. ilk neden değişmezdi ama ondan çıkanların tümü değişiyordu; doğumları ölümler kovalıyor, odun yanarak yok oluyor, bitkiler ve hayvanlar büyüyorlardı. Hem değişmemek, hem değişmek (devim) nasıl olabilirdi? Bu kaçınılmaz soruyu karşılayan ilk düşünür Ksenofanes (İ.Ö. VI. yüzyıl) oldu. Ona göre değişirlik görünüşteydi, gerçekte değişen hiç bir şey yoktu. Parmenides (İ.Ö. 540-450), ustasının bu düşüncsini daha da geliştirdi. Var olan değişmez, diyordu, çünkü değişmek ya bir varlığa ya da bir yokluğa geçmek demektir. Varlık birdir, ikinci ya da üçüncü varlıklar ancak onun devamı ve kendisi olabelerler; varlığın yokluğa geçtiğini düşünmekse varlığın yokluktan geldiğini düşünmek kadar saçmadır. Parmenides, bu düşüncesiyle metafizik dünya görüşünü kurmuş oluyordu, devimi yok sayarak gerçeğe akıl yoluyle varılabileceğini ileri sürmüştü. Ona göre değişirlik duyularımızın kuruntusuydu, değişmezlikse akla uygundu. Devimi sezen ve savunan ilk düşünür Herakleitos (İ.Ö. 576-480) oldu. Ona göre varlık hiç bir şey değildi, oluş her şeydi. Evren, yaratmayla yok olmanın sonsuza kadar birbirini kovalayacağı bir alandı... Aristoteles'e göre latı türlü devim vardır: Oluş, yok oluş, artma, azalma, başkalaşma, yer değişimi. Devimin karşıtı durgunluktur (sükûnet). Bundan başka her devim türünün ayrı bir kaşıtı vardır: Oluşun karşıtı yok oluş, artmanın karşıtı azalma, yer değişiminin karşıtı durallık (sakinlik), niteliğine göre bir değişme olan başkalaşmanın karşıtı niteliksel durallık (sakinlik), niteliğine göre bir değişme olan başkalaşmanın karşıtı niteliksel durallık ya da karşıt bir niteliğe değişmedir... Diyalektik maddeciliğe göre madde kendiliğinden devim demektir. Devimsiz madde ve maddesiz devim hiç bir yerde olmamıştır. Devim, ilkin, devimin en yalın biçimi olan yer değiştirme 'den ibaret sanılmıştı. Örneğin antik çağ atomculuğu, Epikurosçuluk, Descartes ve Dekartçılık devimi bu anlamda anlamışlardır. Oysa devim, özdeğin sonsuz çeşitliliğine uygun olarak, sonsuz biçimlerle gerçekleşmektedir. Isı, ışık, elektrik rdalgaları, biyolojik ve fizyolojik süreçler, kimyasal sütreçler, entranükleer değişmelere ait karmaşık süreçler ve daha sonsuzca başkaları hep devim biçimleridir. Özdek nasıl sonsuzca başkaları hep devim biçimleridir. Özdek nasıl sonsuzca yeni biçimlere dönüşecektir. Devimin evrensel gerçekliğini, alman düşünürü Hegel'in idealist temeli üstünde, eytişimsel özdekçilik meydana koymuştur. bkz. Özdek, Özgüç, Özdevim, Yer Değiştirme, Dekartçılık, Mekanikçilik, Mekanikçi Özdekçilik, Devimcilik, eytişimsel Özdekçilik, Hegelcilik, Gelişme, Gürecilik.
Mekanik Devim.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Mihanikî hareket, Fr. Mouvement mecanique). Yer değiştirme devimi... Mekanik devim, devimlerin en yalınıdır ve bu yüzden de ilk öğrenileni olmuştur. İnsanlar ilkin mekanik devimi keşfetmekle, sürtünmeyle ateş yakarak, doğaya egemen olmaya başlamışlardır. İnsanların cansız doğa gücünü kendi hizmetlerine koşmalarının ilk aşaması bu mekanik devimdir. Mekanik de bu yüzden ilk oluşan bilimdir, çünkü "ağacında bir elmanın rüzgârla sallanan devimini incelemek, olgunlaşan elmadaki içsel değişiklikleri incelemekten kolaydır". oysa mekanik devim sayısız devim biçimlerinden sadece biridir, özdeğin çeşitliliği nasıl sonsuz ve sınırsızsa devimin çeşitliliği de -özdeğin varlık biçimi olmakla- öylece sonsuz ve sınırsızdır. Devimin varlık biçimleri, yer değiştirmeden insan düşüncesine kadar sayısız çeşitliliktedir ve ısı, ışık, nebülözler, güneş sistemi, radyosyonlar, elektromanyetik alanlar, nükleer alanlar vb. kapsar. Evrende ne kadar varlık biçimi varsa o kadar da devim biçimi vardır, bütün bunlar daha da birçok devim biçimlerine dönüşeceklerdir. Ne var ki her devim biçimi, devimin en basit biçimi olan bir yer değiştirme devimi'yle bağıntılıdır. Devim biçimi ne kadar basitse bu yer değişimi o kadar büyük, devim biçimi ne kadar yüksekse bu yer değişimi o kadar küçüktür. Mekanik devim, bu yüzden, temel devimdir ve bilimsel düşünceyi büyük aşamalara ulaştırmıştır. Ama başka bir yandan devimi sadece mekanik devim olarak görmek, doğayı metafizik bir bakışla görmek demektir. Çünkü yeri değişenin kendisi değişmez, ya da sadece yer değişikliğini görmek onun kendi içsel değişikliğini görmemek demektir. Buysa devim adı altında durgunluk'u, bilimsellik adı altında bilimdışı'lığı ileri sürmek olur. bkz. Devim, Yer Değiştirme, Mekanik, Mekanikçilik, Eytişimsel Özdekçilik.
Ödevim.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Zatülharekiyet, Fr. Automatisme). Kaynağı kendinden olan devingenlik... Özdek, kaynağı kendinde olan devingendir. Çağdaş fizik, özdevimin gerçekliğini tanıtlamıştır. Her özdek biçimi sürekli olarak doğar, gelişir, göçer ve yeni bir biçime dönüşür. Eski felsefede özdevim, mekanikçi bir anlayışla açıklanır. Özdevim, bir gelişme süreci değil, bir yer değiştirme devimidir. Amiplerin devimselliği buna örnek gösterilir. Pierre Janet (1859-1947), özdevimi, bilinçsiz ruhsal etkinlik olarak tanımlamaktadır. Janet'ye göre özdevim, ruhsal bir içgüdüdür, kendiliğinden (spontane) bir devimdir, irade ve bilinçten bağımsızdır. Janet'nin bu öğretisi psikolojik otomatizm adını taşır... Ruhbilimde çağrışımcılar (asosiyasyonizm) özdevimi, düşüncelerin çağrışımında, otomatik bir işlev olarak tanımlarlar... Descartes (1596-1650), özdevimi, hayvanlara uygular. Descartes'a göre hayvanlar her türlü tinsel etkinlikten yoksundur ve bir makine gibi kendiliğinden yer değiştirirler (mekanikçi otomatizm), bu frizyolojik bir özdevimdir... Gölgeolaycılık (epifenomenizm) da insanları fizyolojik anlamda özdevimsel (otomat) sayan biröğretidir, ancak bu özdevimsellik, öteki özdevimselliklerden ayrı olarak bilinçli özdevimselliktir... Devimin dışardan verildiği anlayışına karşı olarak devimin varlığın kendinden geldiği anlayışını dilegetiren özdevim, en yetkin dilegetirilişini eytişimsel özdekçilikte bulmuştur. Eytişimsel özdekçiliğe göre özdevim, karşıtların birliği ve çatışmasıyle meydana gelen bir iç süreçtir. Bu süreç, varlığın gelişme süreciyle sıkıcı bağımlıdır. bkz. Gelişme, Devim, Karşıtlık, Hegelcilik, Eytişimsel Özdekçilik.