atçılık
baharatçılık
(Turco - Diccionario Alemán) :
r Gewürzhandel.
fırsatçılık
(Turco - Diccionario Alemán) :
r Opportunismus.
inatçılık
(Turco - Diccionario Alemán) :
e HartnTMckkeit, e Starrköpfigkeit.
iktisatçılık
(Diccionario kurdo - turco) :
aborîzanî.
Monatçılık.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Evhadiyye, Fr. Monadisme, Al. Monadismus, İng. Monadism, İt. Monadismo). Alman düşünürü Leibniz'in bölünmez güç öğretisi... Bölünmez yetkin birim, atom anlamında olan monat deyimi antik çağ Yunan felsefesinden gelmedir. Pitagorasçılar ve yeniplatoncular tarafından kullanılmıştır. Alman düşünürü Gottfried W. Leibniz, bütün felsefesini kapsayan Monadoloji adlı yapıtında, maddeki bölünmez güce monat adını vermiştir. Evrendeki bütün varlıkların özü, monat adı verilen bu birimlerdir. Monatların önemi onların bütün dışsal algılara karşı kapalı oluşlarındadır. Lelibniz'in deyişiyle monatların pencereleri yoktur ki oradan içlerine bir şey girip çıkabilsin. Buysa bilgilerimizin doğuştan olduklarını, sonradan ve duyulur yoluyle edinilmediklerini tanıtlar. Monatlar ancak yaratmayla başlayabilir ve yok olmayla bitebilirler. Monatlar monadı Tanrı'dır. Monatlar, dıştan hiç bir etki alamadıklarına göre, kendi iç etkileriyle değişir ve hareket ederler. Bütün basit tözlere ya da aynı anlamda olan yaratılmış monatlara entelekya adı verilebilir, çünkü onlarda bir yetkinlik ve onları kendi iç eylemlerinin kaynağı kılan otomat bir yeterlik vardır. Her monat, başka monatlardan farklıdır, çünkü doğada birbirinin aynı olan iki şey yoktur. Bundan ötürü de, her monatta sürekli bir değişme vardır, doğum ve ölüm sandığımız işte bu monatların sonsuz değişmelerindeki görünüşlerdir. Monatlar monadı Tanrı, ilk birim ya da başlangıçtaki iki basit tözdür. Yaratılmış ya da birbirinden çıkmış olan monatların hepsi ondan olmuştur. Monatlar bölünemeyeceğine göre, Tanrı'nın birer parçası değil, onun yaratığıdırlar. Akla dayanan bilgilerimiz iki büyük ilkeden yola çıkarlar: Çelişme ilkesi, ki bu ilkeye göre içinde çelişme olan yanlış, yanlışa karşıt ya da yanlışla çelişik olana da doğru hükmünü veririz. Yeter neden ilkesi, ki bu ilkeye göre yeter bir neden olmadıkça hiç bir olgunun doğru ya da var olamayacağını anlarız. O halde Tanrının bilgisinde sonsuz mümkün evrenler bulunduğundan ve onlardan ancak biri var olabileceğinden Tanrının başka bir evren yerine bunu seçmesinin yeter bir nedeni bulunması gerekir. lİşte bu varsayım, Tanrının büyüklüğünü gerektiği gibi meydana koyar. Her canlı örgensel cisim bir çeşit Tanrılık makinedir (mekanizm). İnsan sanatının yaptığı bir makinenin parçaları makine değildir ama, canlı cisimler sonsuza kadar en küçük parçalarında da makinedir. İnsansal sanatla Tanrılık sanat arasındaki fark buradadır... Görüldğü gibi, Leibniz'in monat felsefesinde, bütün idealizmine karşın, özdeksel ve eytişimsel bir yan bulunmaktadır. bkz. Monat, Öncel Düzen, İyimserlik.