unable

Résultats pour "unable"

Anglais - Turc Dictionnaire

be unable to

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
-ememek, -amamak, -den âciz olmak: She was unable to come. Gelemedi. I am unable to make the decision by myself. Kararı yalnız başıma vermekten âcizim.
 Anglais - Turc Dictionnaire

be unable to bear/stand the sight of

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
-i hiç çekememek, -e hiç tahammül edememek.
Anglais - Turc Dictionnaire

be unable to get a word in edgewise

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
karşısındakinin fazla konuşmasından dolayı ağzını açamamak.
 Anglais - Turc Dictionnaire

unable

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. yapamaz, elinden gelmez. 2. beceriksiz.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (218242k) Turkish - Germany Dict. çüş (100879k) Turkish - French Dict. açık (83900k) Turkish - French Dict. ırmak (77033k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73970k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63635k) Turkish - French Dict. çatı (61262k) Turkish - Germany Dict. ılım (60970k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59909k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59251k) Turkish - French Dict. balık (57403k) Turkish - Germany Dict. hasır (55976k)