streak

Risultati per "streak"

Dizionario Inglese - Turco

have a losing streak

 (Dizionario Inglese - Turco) :
k. dili (birinin) şansı rast gitmemek.
Dizionario Inglese - Turco

have a lucky/winning streak

 (Dizionario Inglese - Turco) :
k. dili (birinin) şansı rast gitmek.
Dizionario Inglese - Turco

like a streak of lightning

 (Dizionario Inglese - Turco) :
k. dili yıldırım gibi.
 Dizionario Inglese - Turco

streak

 (Dizionario Inglese - Turco) :
i. 1. çevresinden farklı renkte olan ince çizgi: Her hair has streaks of gray in it. Saçında gri çizgiler var. It made a streak of light in the sky. Gökte çizgi halinde bir ışık bıraktı. 2. özellik, taraf, yön: He´s got a stubborn streak. Onun inatçı bir yönü var. f. 1. yıldırım gibi geçmek/koşmak. 2. (bir yüzeyde) renkli çizgiler yapmak: I shall streak this painting with yellow. Bu tabloya sarı çizgiler koyacağım. 3. (saça) meç yapmak.
Ricerche per parole chiave Turkish - French Dict. ılık (244223k) Turkish - Germany Dict. çüş (110640k) Turkish - French Dict. açık (93748k) Turkish - French Dict. ırmak (87089k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (81837k) Turkish - Germany Dict. ılım (74921k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (71407k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (69184k) Turkish - French Dict. çatı (67620k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (65315k) Turkish - French Dict. balık (64044k) Turkish - Germany Dict. hasır (63409k)