fasten

Résultats pour "fasten"

fasten
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. bağlamak; tutturmak; bağlanmak; tutturulmak. 2. çengelle bağlamak, çengellemek. 3. on (gözü) (bir yere) dikmek.

fasten on/upon
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
üstünde durmak; -e takılmak; -e saplanmak; -i kafasına takmak.

fasten the blame on s.o.
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
suçu birine yüklemek, suçu birinin üstüne atmak.

fastener
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. 1. bağlayan şey, bağ. 2. kopça; çıtçıt.

unfasten
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. çözmek, gevşetmek, açmak; çözülmek, gevşemek, açılmak.

Dernière Mots recherchés

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Don´t stand out there in the wet!

Psychology Terms Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - French Dict.

Medical Terms Dict.

Economy Terms Dict.

INSTALLEMENT SELLING

Ottoman - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Spanish - Turkish Dict.

soltero

Recherches de mots-clés

Turkish - French Dict.

ılık (178277k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (94914k)

Turkish - French Dict.

açık (77875k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70054k)

Turkish - French Dict.

ırmak (67118k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (55730k)

Turkish - French Dict.

çatı (55565k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (54806k)

Turkish - French Dict.

balık (52862k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51277k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51031k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (50754k)